İstiğfar, Allah’tan bağışlanma dilemektir. İstiğfar, günah ve masiyetler neticesi gönülde oluşan buğulanmaları, siyah noktaları tertemiz kılan ve kalbi fıtrî safiyetine döndüren ilâhî bir tılsımdır.
İbn Teymiye der ki:
“Ne zaman bir meselede ben tıkanıp kalırsam veya bir konuda zorluklarla karşılaşırsam, o zaman ben bin kere veya ondan biraz daha fazla yahut biraz daha az istiğfâr okurum. Nihayet içim açılır, zihnim durulur, zorluklar çözülür gider.”[1]
KALBİN ARINMASI İÇİN İSTİĞFAR
Anlama, idrâk etme, ötelerden gelen ilme ve ilhâma mazhar olma mahalli olan kalbin arınması, elbette onu bir takım kapalı meseleleri anlama noktasında hantallıktan ve âmâlıktan kurtaracaktır.
İşte bu sebeple istiğfâr, mü’minin gündeminde özellikle seher vakitlerinde sürekli var olmalıdır.
[1] Ebu’l-Hasen en-Nedevî, İslâm Önderleri Tarihi, II, 207.
Kaynak: Adem Ergül, 365 Lider Davranış, Erkam Yayınları