“Bir kimse yatağa girince sağ tarafına dönüp sağ elinin sağ yanağının altına koyarak, şu duâyı okusun; باسْمِكَ اللَّهُمَّ أَحْيَا وَأَمُوتُ Bismike, Allâhümme emûtü ve ahya = Allah’ım, senin ismini anarak ölür ve dirilirim.” (Buhârî, Daavât 7, 8, 16, Tevhîd 13)
Allahim; yüzümü sana çevirdim. Bütün islerimi sana havale ettim. Bütün varligimi sana bagladim. Korkularim ve arzularim baskasina degil, ancak Sanadir ve Sendedir. Siginisim ve yalvarisim Sanadir. Indirdigin kitaba ve gönderdigin peygambere inandim.
“Yatağına yatmak istediğin zaman namaz abdesti gibi abdest al. Sonra sağ yanına yat ve:
اللَّهُمَّ أسْلَمْتُ نَفْسِي إلَيْكَ، ووَجَّهْتُ وجْهِي إلَيْكَ، وفَوَّضْتُ أمْرِي إلَيْكَ، وأَلْجَأْتُ ظَهْرِي إلَيْكَ، رَغْبَةً ورَهْبَةً إلَيْكَ، لا مَلْجَأَ ولا مَنْجا مِنْكَ إلَّا إلَيْكَ، آمَنْتُ بكِتابِكَ الذي أنْزَلْتَ، وبِنَبِيِّكَ الذي أرْسَلْتَ
Allâhümme eslemtü nefsî ileyke ve veccehtü vechî ileyke ve fevvaztü emrî ileyke ve elce’tü zahrî ileyke, rağbeten ve rehbeten ileyke, lâ melcee velâ mencâ minke illâ ileyke. Âmentü bi-kitâbikellezî enzelte ve bi-nebiyyikellezî erselte.
Allah’ım! Kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana çevirdim. İşimi sana ısmarladım. Sırtımı sana dayadım. Ümit bağladığım sen, korktuğum yine sensin. Senden kaçıp sığınacak ve senin elinden kurtulacak bir yer varsa yine sensin. İndirdiğin kitabına ve gönderdiğin peygamberine iman ettim.
de! Eğer ölürsen iman üzere ölürsün. Bu dua senin o geceki son sözlerin olsun.” (Buhârî, Daavât 6; Müslim, Zikir 56)
“Yatağınıza girdiğiniz zaman -veya istirahate çekildiğiniz zaman- otuz üç defa “اللهُ أَكْبَر Allahü ekber”, otuz üç defa “سُبْحَانَ الله sübhânallah“, otuz üç defa da “الحَمْدُ لِله elhamdülillâh” deyiniz.” (Buhârî, Farzu’l-humüs 6)
“Biriniz yatağına yatacağı zaman elbisesinin bir ucuyla yatağını silksin. Çünkü yatağından ayrıldıktan sonra oraya hangi zararlının girdiğini bilemez. Sonra da şöyle desin:
بِاسْمِكَ رَبِّ وَضَعْتُ جَنْبِي وَبِكَ أَرْفَعُهُ إِنْ أَمْسَكْتَ نَفْسِي فَارْحَمْهَا وَإِنْ أَرْسَلْتَهَا فَاحْفَظْهَا بِمَا تَحْفَظُ بِهِ عِبَادَكَ الصَّالِحِينَ
‘Bismike Rabbî, vaza’tü cenbî ve bike erfauhû, in-emsekte nefsî ferhamhâ ve in erseltehâ fahfazhâ bimâ tahfazu bihî ibâdeke’s-sâlihîn.’
‘Rabbim senin isminle yatağıma yattım, yine senin isminle yatağımdan kalkarım. Eğer uykuda canımı alacaksan, bana merhamet edip bağışla! Şayet hayatta bırakacaksan, iyi kullarını muhafaza ettiğin gibi beni de fenalıklardan koru!’ “ (Buhârî, Daavât 13, Tevhîd 13; Müslim, Zikir 64)
“Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yatağına yatacağı zaman, Kul hüvallâhü ahad, Kul eûzü bi-rabbi’l-felak ve Kul eûzü bi-rabbi’n-nâs’ı (Muavvizât’ı) okuyarak ellerine üfler, onları vücuduna sürerdi.” (Buhârî, Daavât 12)
“Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem uyumak istediği zaman sağ elini yanağının altına koyarak şöyle derdi:
اللَّهُمَّ قِني عَذَابَكَ يَوْمَ تَبْعَثُ عِبَادَكَ
‘Allâhümme kınî azâbeke yevme teb’asü ibâdek.’ (Allah’ım! Kullarını yeniden dirilttiğin gün beni azâbından koru!)” (Tirmizî, Daavât 18)
“Uykudan uyanırken de şöyle söylesin;
الْـحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَحْيَانَا بَعْدَ مَا أمَاتَنَا وإِلَيْهِ النُّشُورُ
‘Elhamdü lillahillezî ahyâna ba’dema emâtenâ ve ileyhin nuşûr.’
(Allah’a hamdederim ki beni uyuduktan sonra diriltti. Öldükten sonra da diriltecek.)” (Tirmizî, Daavât 28)
Bu duaları kişi ne zaman uyursa ya da ne zaman uyanırsa, aynı şekilde yine okuyabilir. Belli bir zamanı ve sınırı yoktur.