Peygamber Efendimiz, Cenâb-ı Hakk’ın ihsan ettiği her nimete karşı hamdini ve şükrünü daima yerine getirirlerdi. Bizlere de bunu tavsiye buyurmuşlar ve nerede nasıl dua edeceğimizi öğretmişlerdir. Peygamberimiz yeni bir şey giydiğinde şöyle dua ederdi.
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yeni bir elbise giydiği zaman, sarık, gömlek, ridâ gibi giydiği şeyin adını anarak şöyle dua ederdi:
“Allahümme leke’l-hamdü ente kesevtenîhi, es’elüke hayrahü ve hayra mâ sunia lehü, ve eûzü bike min şerrihi ve şerri mâ sunia lehü:
“Allahım! Hamd sana mahsustur. Onu bana sen giydirdin. Senden onu hayırlı kılmanı ve yapılışına uygun kullanmanın hayrını nasip etmeni dilerim. Şerrinden ve yaratılış gayesi dışında kullanılmasının şerrinden de sana sığınırım.” (Ebû Dâvûd, Libâs 1; Tirmizî, Libâs 28)
Peygamber Efendimiz, Cenâb-ı Hakk’ın ihsan ettiği her nimete karşı hamdini ve şükrünü daima yerine getirirlerdi. Bizlere de bunu tavsiye buyurmuşlar ve nerede nasıl dua edeceğimizi öğretmişlerdir. Üzerimize giydiğimiz elbise, gömlek, hırka, başımıza örttüğümüz sarık veya serpuş, ayağımıza giydiğimiz çorap, ayakkabı ve ihtiyaç duyduğumuz her çeşit giyim eşyası, insanoğluna verilen nimetlerin en önemlilerindendir. Çünkü onlar olmadan tesettürümüzü sağlayamayız, soğuktan ve sıcaktan korunamayız, rûhî ve bedenî hastalıklardan da kurtulamayız. İşte her nimete olduğu gibi özellikle böyle bir nimeti lutfeden Rabbimize karşı hamd ve şükür vazifemizi yerine getirmemiz üzerimize bir vecîbedir.
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) GÜCÜ YETENLERE YENİ ELBİSELER GİYMELERİNİ TAVSİYE EDERDİ
Peygamberimiz yeni bir elbiseyi ilk defa cuma günü giyerdi. Çünkü cuma günü, mü’minler için haftalık bayram kabul edilir. Efendimiz her zaman temiz ve özenli giyinirdi, ama özellikle bayram günlerinde en yeni ve en kıymetli elbiselerini giyerdi.
Peygamberimiz, gücü yetenlerin yeni elbiseler giymelerini tavsiye ederdi. Abdullah İbni Ömer’in rivayetine göre, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem, Hz.Ömer’in üzerinde bir gömlek görmüşlerdi:
– “Bu gömleğin yeni mi yoksa yıkanmış mı?” diye sordu. Hz.Ömer:
– Hayır yeni değil, yıkanmış gömlektir, yâ Resûlallah! deyince:
– “Yeni giy, hamdeden olarak yaşa, şehid olarak öl” buyurdu (Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 89).
Resûl-i Ekrem, her şeyde olduğu gibi elbisede de hayrı murad ederdi. Ayrıca elbisenin uzun süre giyilebilecek sağlamlıkta olması, temizliği, helâl yoldan kazanılmış ve giyilmesi helâl sayılan kumaşlardan yapılmış olması, zaruret ve ihtiyaç için oluşu da bir hayırdır. Buna mukabil, elbiseyi kibrin, kendini beğenmişliğin ve insanlara caka satmanın vasıtası kılmanın hayır değil şer, yani günahlara vesile olduğu da bir gerçektir. Ayrıca haram yollardan kazanılması, giyilmesi câiz olmayan kumaşlardan yapılması, setr-i avreti temin etmemesi, günah ve haram sayılan işlerde kullanılmak üzere yapılması da bir şerdir. Bu açıdan bakılınca, Efendimiz’in elbise giyerken yaptığı ve bize öğrettikleri dua ne kadar anlamlıdır?
HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ
1- Elbise ve vücudumuzun tesettürünü sağlayan, bizi sıcaktan soğuktan, dış etkenlerden koruyan her çeşit giyecek Allah’ın bir nimetidir.
2- Her nimetin karşılığında Allah’a şükretmek bizim kulluk görevimizdir.
3- Dua da bir ibadettir ve her zaman Allah’a dua etmek üzerimize bir vecibedir.
4- Yeni bir elbise giydikten sonra Allah’a hamdetmek, şükretmek sünnete uygun bir davranış olup, hadiste geçen duayı yapmak daha da faziletlidir.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Hadis-i Şerif Tercümesi, Erkam Yayınları