Bulunduğumuz yerde yağ, peynir, çökelek, fırın ekmeği vesaire bazı gıda maddeleri alevî diye adlandırılan bazı kimseler tarafından yapılıp satılmaktadır. Biz bunları alıp yiyoruz ve yine kestikleri hayvan etleri yenir mi?
Şâfiî, Hanefî, Alevî Sünnî gibi mezheb ve fırkaları ele alıp ihtilâfa vesile olacak şeyleri söylememek daha uygundur. Bu zamanda memleket sükûn ve huzura çok muhtaçtır.
Bunun için şu veya bu fırkadan söz etmeden müslüman ile müslüman olmayanı, kısaca beyan edip üzerine terettüp eden hükmü izah edeceğim. Şöyle ki: Müslüman başta emir ve nehiyleri olmak üzere İslâm’ın tümünü kabul edip inanan kimsedir. Yani namaz, oruç, zekât, hac, abdest, gusül ve benzeri emirlerle kati, zinâ, içki, ribâ ve benzeri nehiyleri kabullenip tasdik edendir.
Bunlara inanmayan da müslüman değildir. Bunlara inandığı halde görevini yerine getirmeyen kimse günahkâr olmakla beraber yine müslümandır. Müslüman olmayan kimse kitabî -yahudi veya hıristiyan- olduğu takdirde istisnasız bütün yemeklerini yememizde sakınca yoktur. Yalnız Şâfiî mezhebine göre bazı şartları vardır. Hıristiyan ve yahudi olsa o şartlan tahakkuk etmedikçe kitâbî tarafından kesilen hayvanın eti yenilmez.
Ama yağ, peynir, çökelek ve ekmek gibi yemekleri mübahdır. Asr-ı saâdette Şam’dan, Medine-i Münevvere’ye peynir götürülürdü. Peynir mayası küçük olarak kesilen kuzunun midesinden edindikleri gibi domuzun midesinden de edindikleri halde Peygamber (sav) onun durumunu sormadan yedi. Yalnız gayr-i müslimlerin yemeğini yememek daha iyidir (1).
Dipnot
el-Fetavâ el-Hindiyye, c. 5, s. 347