Memur olan kimsenin âmme hizmeti için tahsis edilmiş telefon gibi âletleri şahsi işlerinde kullanması caiz midir?
Memur olan kimsenin âmme hizmeti için tahsis edilmiş telefon v.s. gibi âletleri şahsî işlerinde kullanması caiz değildir. Böyle âlet ve vasıtaların memurun elinde emanet olup, gayesi dışında kullanılmasının hıyanet olduğunu bilmek lâzımdır (49).
Hz. Ömer halife iken, bir gece makamına ashaptan (Hz.Muhammed’e inanan, O’nu gören ve müslüman olarak ölen kimseler) biri gelir ve selam verip oturur.
Fakat selamı alınmaz. Hz. Ömer önündeki işle meşguldür ve konuk merak içinde bekler.
İşini bitiren Hz. Ömer, önünde yanan mumu söndürdükten sonra ikinci mumu yakar ve konuğunun gözlerinin içine bakarak “Aleyküm selam…” der.
Konuğu sorar:
– Ya Ömer, niçin hemen selamımı almadın ve bir mumu söndürüp diğer mumu yaktıktan sonra konuşmaya başladın?
Hz Ömer cevap verir;
– Evvelki mum devletin hazinesinden alınmıştı. O yanarken özel işlerimle meşgul olsaydım Allah indinde mesul olurdum. Seninle devlet işi konuşmayacağımız için, kendi cebimden almış olduğum mumu yaktım, ondan sonra senine konuşmaya başladım.
Sahabenin gözleri yaşarır, ellerini kaldırarak şöyle dua eder;
– Ya Rabbi! Hz Ömer’i bizim başımızdan eksik etme.
Dipnot
(49) Rüdûd ’alâ Ebâtîl, s. 77