Atışta paralı veya parasız müsabaka yapmak caiz midir?
İslâm dini hakkı savunup zulmü kaldırmak için kuvvete büyük bir itinâ gösterip müslümanlann zamanın silahlarıyla silahlanmalarını emrediyor. Cenab-ı Hakk buyuruyor: “Düşmanlara karşı kuvvet ve (cihad için) bağlanıp beslenen atlar, hazırlayın” (1).
Peygamber (sav) de şöyle buyuruyor: “Dikkat kuvvet atıştır, dikkat kuvvet atıştır.”
Bunun için fıkıh kitaplarının mühim bölümlerinden biri “Kitâb al-Sabk va’l-Ramy”; Müsabaka ve atış bölümüdür. Bu bölümde at ve deve gibi bineklerle yarışmasıyla, ok atışı üzerine ihtimâmla duruyor. Yarış ile atışın sünnet veya vâcib olduğunu beyân ederek müsabakada kazanan kimselere ikramiye verilmesi için teşvik ediyor. Ve bugün askerlikte yapılan silâh ve atış eğitimi İslâm’m emridir. İslâm’ın emrine imtisâlen bu eğitime katılan kimsenin büyük mükâfatı vardır.
Sa’id sünende Hâlid bin Zeyd’in şöyle dediğini rivâyet ediyor: Ben ok atıcısıydım Akbe bin Amir al-Sehnî bana uğrar, derdi ki: Ey Hâlid birlikte çıkıp ok atalım, bir gün geciktim. Bunun üzerine bana dedi ki: Gel Peygamber (sav)’den duyduğum bir hadisi sana anlatacağım. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Cenâb-ı Allah bir tek okla üç kişiyi Cennete kor. Hayır maksadıyla onu yapan, onu atan ve onu hazırlayıp veren. Atınız ve bininiz. Atmanız binmenizden daha fazla hoşuma gider. Ancak şu şeyler gerçek eğlence sayılır; Adamın atını alıştırması, zevcesiyle oynaşması ve ok atmasıdır (2).
Peygamber (sav)’in zamanında at, deve, fil ve ok vardı. O zamanda bunlarla müsabaka yapılıyordu. Bugün tüfek, top, roket, füze ve çeşitli hava, kara ve deniz vasıtaları ve silâhları vardır. Bunlarla yarış ve müsabaka yapılmalıdır. Bunları iyi kullanmak ve eğitimini görmek lâzımdır.
Dipnot
(1) el-Enfâl, âyet: 60
(2) İbn Kudâme, c. 11, s. 128