Birçok yerde köylüler, tarlanın kuvvetlenip yabanî otlardan temizlenmesi için tarlalarını ateşe vermektedirler. Gerçekten bunda fayda varsa yakmalarında bir sakınca yoktur. Hatta rüzgâr şiddetli olmadığı takdirde başkasına ait bir şeyin yanmasına vesile olursa da mesul değildir. Ama rüzgar şiddetli olduğu halde birisi tarla sapını yakar ve komşulara ait bir şeye sıçrarsa mesuldür (28).
Hz. Peygamber (asm)’in Mute savaşında, kadın ve çocukların öldürülmemesi, sivil halka dokunulmaması, ağaçların yakılmaması ve mamurelerin / meskenlerin tahrip edilmemesi emrini vermesi (5), bu konuda genel esasın oluşmasına zemin teşkil etmiştir.
Hz. Ebu Bekir’in hilafeti döneminde ordu komutanlarına tamim ettiği on maddelik “…hurma ağaçlarını sökmeyiniz ve onları yakmayınız, hiçbir meyve ağacını kesmeyiniz, ihtiyaç durumu hariç, hiçbir koyun, hiçbir inek ve hiçbir deve bile öldürmeyiniz…”(6) mealindeki talimatta on maddenin üçü, çevrenin savaş sırasında korunmasına tahsis edilmiştir.
DİPPNOT
(1) el-Fetava’l-Hindiye, c. 1, s 398
2) Hattab, Muhammed Şît, er-Rasûlü’l-Kâidu, Bağdat, 1960, s. 204.
3) Şeybani, Muhammed b. Hasan, ŞerhuKitabi’s-Siyeri’l-Kebir, İmla: Muhammed b. Ahmed es-Serahsi, thk. Hasan İsmail eş-Şafii, Beyrut, 1997, I, 31-32.