Peygamber (sav)’den bir hadis rivayet ediliyor. Hadisin meali şöyledir: Şüphesiz Allahü Teâlâ her yüz sene başında bu ümmetin dinini tazeleyen bir müceddid gönderir. Bu hadisin sıhhat derecesi nedir? Sahih ise zamanımız müceddidi kimdir?
Meâli nakil edilen hadis sahihdir. Ebu Davud, Hakim ve Tabarani onu rivayet etmişlerdir. Bir çok ilim adamı diyor ki hadiste yer alan (men yüceddidü) sözünden maksat bir zatdır. Ve Allah Teâlâ her yüz sene başında salih ve alim bir kimseyi müslü-manlann dinini tazelemek için göndedir.
İlk yüz senenin müceddidi Ömer İbni Abdilaziz ikinci yüz senenin ki İmam-ı Şâfiî üçüncü yüz senenin ki Ebul Hasen el-Eş’arî dördüncü yüz senenin ki Ebû Hamil el-İsfiraini, beşinci yüz senenin ki İmam-ı Gazali’dir (20).
Bazı alimlere göre de hadiste geçen (men yüceddidü) sözünden maksat bir zat değil, bir cemaat bir kadrodur. Zira (men) kelimesimevsuledir. Müfret için geldiği gibi tesniye ve cemi için de gelir. Buna göre hadisin manası şöyle olur. Şüphesiz Allah Teâlâ her yüz sene başında bu ümmetin dinini tazeleyen alim ve yetiştirici bir kadro bir cemaat gönderir (21).
İkinci izah akla ve mantığa daha yatkındır. Buna göre her zamanda İslâm âleminin çeşitli ülkelerinde bulunan alim ve müslü-man yazarların yazdıkları eser ve gösterdikleri müsbet hareketleri ile tecdid hareketlerinde paylan vardır. Ve her birisi tecdid hareketinin birer üyesi ve her birisinin onda birer hissesi vardır. Demek bu zamanın müceddidi İslâm âleminde fikir ve eserleri ile İslâm’a hizmet verip topluma iman nuru zerk etmiş ve eden salih ve alimlerin heyeti mecmuasıdır. Bizim kanaatimiz de bu minvaldedir.
Birinci açıklamaya göre ise müceddidi tayin etmek zor olduğu gibi adeta bir çok kişinin mücahedelerini hiçe sayarak hakkını alıp birisine devir etmek gibi oluyor. Bu zamanda çeşitli İslâmî cemaatlerle görüşüp teati-i efkârda bulunduk. Her bir cemaat bizim hocamız İslâm’a daha fazla insan yetiştirmiştir. Bunun için zamanımızın müceddidi ve mehdisi varsa bizim hocamızdır başka kimse olamaz diyor ve böylece çeşitli fikirler ve birbirine zıt iddialar ortaya çıkarak tefrika meydana geliyor.
Tarihde İslâm’a hizmet edenler olmuştur ve olmaktadır. Ama onları tecdid ve mehdilik makamına getirme yetkisi Allah’ındır. Cemiyet ve cemaatın yetkisi dışındadır.
Dipnot
(20) Avnül Mabud c. 4, s. 181, Keşfül Hafa c. 1, s. 243
(21) Keşfül Hafa, c. 1, s. 243 Avnül Mabud c. 4, s. 180-181