Gayr-ı meşrû servete sahip olan kimse bir ziyafet tertip ederse ziyafetine gitmek caiz midir?
Gayr-ı meşrû servete sahip olan kimse bir ziyafet tertip ederse bütün serveti gayri meşrû olduğu takdirde ziyafetine gitmek kesin olarak haramdır. Fakat bir kısmı meşrû bir kısmı gayrı meşrû ise ziyafetine gitmek haram olmasa da mekrûhtur. Bazı ulemâya göre servetin çoğu haram olursa yine gitmek haramdır.
Davet dua anlamına da gelir. Bu durumda “davete icabet”, duanın kabul edilmesidir. Âyette: “Kullarım sana benden sorar(lar)sa (söyle): Ben (onlara) yakınım. Bana dua edince dua edenin duasına karşılık veririm. O halde onlar da bana karşılık versin, (benim çağrıma uysun)lar, bana inansınlar ki doğru yolu bulalar. “ (el-Bakara, 2/186).
Davete icabet o dâvetin meşru olması halinde sünnettir. Haramların işlendiği bir toplantıya gitmek caiz değildir. Böyle bir davete, uygun bir uslüp ile, katılmanın İslâm akidesi açısından sakıncalı olduğunu ifade edip gitmemek gerekir. Meşru olan davete icabet bazı âlimlere göre vacip, çoğunluğa göre ise sünnettir.
İçkili, çalgılı, kadın-erkek karışık yapılan düğün ve toplantılara katılmak haramdır. Davet edilen yerin böyle olduğu önceden biliniyorsa hiç gidilmez, davet reddedilir. Böylece o toplantıyı düzenleyenler de İslâm’ın yasakladığı bir işi yaptıklarını anlamış olurlar. Davet edilen kimse toplantının İslâm’a uygun olmadığını oraya vardığında anlarsa yine toplantıya (veya düğüne) katılmaz, geri döner. Eğer gücü yeterse, yapılan işlerin haram olduğunu anlatıp onlara o işi bıraktırır.
Fâsık kimsenin davetine gidilmez. Böylece onun kötü işlerinin tasvip edilmediği gösterilmiş olur.
Malının çoğu haram olan bir kimsenin dâvetine de gidilmez. Malının helâl olduğunu söylerse o zaman gidilir.
Bir kimse düğün yemeğine davet edilip gittiğinde orada oyun veya şarkı-türkü bulursa:
1- Daâvet edilen şahıs halktan biri olup kendisine uyulan yani toplum içinde örnek bir kişiliğe sahip değilse, oraya oturup yemek yemesinde bir sakınca yoktur. Gücü yeterse o, haramları meneder, gücü yetmezse sabreder.
2- Toplum içinde örnek bir şahsiyet olup ileri gelen bir kimse ise, engellemeye gücü yetmeyince oturmaz, oradan ayrılır.