“Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine câizesini versin!”. Ashâb-ı kirâm: “Yâ Rasûlallah, misafirin câizesi nedir?” diye sorunca Peygamber (s.a) şöyle cevap verdi: “Onu bir gün ve bir gece ağırlamaktır. Misafirlik üç gündür. Misafiri üç günden fazla ağırlamak ise sadakadır”(Buhârî, Edeb 31; Müslim, Lukata 14; Ebû Dâvûd, Et`ıme 5; Tirmizî, Birr 43; İbn Mâce, Edeb 5).
Gayri müslimi misafir edip iltifat etmekte beis olmadığı gibi, evinde misafir kalmakta da beis yoktur. Hattâ İslâm’ı anlatabilmek için gerekiyorsa gayri müslimlerde misafir kalmak vacib olur.
Yüce İslâm dini insana büyük değer vermektedir. İnanan ve inanmayan herkes için şefkat kanadını açmış, mü’min ile kâfir arasında ayırım yapmadan bütün insanların aziz ve yeryüzünde hâlife olduğunu ve hepsinin Hz. Âdem (as) ile Havva’dan türediklerini, tanışıp aralarındaki bağları kuvvetlendirmek için onları bölük bölük olarak yarattığını beyan etmektedir. Mü’min olsun olmasın herkese, hattâ her canlı mahluka iyilik yapmak için teşvik etmektedir. Peygamber (asm) buyuruyor:
“Her canlı yaratığa iyilik etmekte sevap vardır.”(Buharî, Edebü’l-Müfred, Hadis no: 379)