Hırsızlık çirkin bir şeydir. Fakat İslâm dininin hırsızlık için getirdiği müeyyide çok ağır değil mi?
Hırsızlık, başkasının ter dökmek suretiyle kazandığı malını çalıp, kalbini yaralayan büyük bir hıyanet, vicdana sığmayan bir cinayettir. Bu cinayet, her asırda ve her yerde yapılmış ve yapılacaktır. Bunun için; yüce İslâm dini, verilen ceza, yapılan işe uygun olsun diye bu insafsızlığı yapan kimse için ağır bir müeyyide getirip elinin kelilmesini emretmiştir. Bu müeyyide, uygulansaydı hırsızlık olayları en az düzeye inerdi.
Bu cezanın uygulanma şartlan nelerdir?
Bu cezanın uygulanabilmesi için şu şartlar bulunmalıdır:
1— Çalman şeyin İslâm’a göre mal olması. .İçki, domuz ve çalgı aletleri gibi şeyler için el kesilmez.
2— Çalınan şeyin değerli olması, yani Hanefî mezhebine göre bir dinar veya on dirhem, Şâfiî mezhebine göre bir dinarın dörtte biri değerinde olması.
3— Çalman malın başkasının malı olması. Binaenaleyh başkasında bulunan kendi gasbedilmiş malım çalan kimse için ceza uygulanmaz.
4— Çalman malın şüpheden hali olması. Babasının, dedesinin, oğlunun malım çalan kimseye böyle bir ceza tatbik edilmez.
5— Malın, muhafaza edilmesi gereken yerde olması. Bostan-dan, bağdan ve dışarda bulunan şeylerden çalan kimse bu cezaya tabi değildir.
6- Hırsızlık yapan kimsenin mükellef olması.
7- Kıtlık senesinde olmaması.