Kadının, sadece harp anlamında değil, daha genel olarak İslâm cihadında yeri nedir?
Daha öncede yayınlandığımız açıklamalardan da anlaşıldığı gibi bu hususda erkek ile kadın arasında fark yoktur. Cihat, en faziletli ve en değerli bir ibadettir. Cihatla ilgili yaklaşık 350 ayet-i kerime ve yüzlerce hadis-i şerif vardır. Cihat, bir müminin, Allah’ın dini için yapabileceğini yapması demektir. Elbette ki bütün bunlarda, başta iman ve ihlas şarttır. Kadın cihadın her çeşidini yapabilir. Peygamber (as)’in kâfir ve müşriklere, malınızla, canınızla ve dilinizle mücahade ediniz diye verdiği emir, sadece erkeklere dönük değildir. Ancak harpte, geri hizmetler kadın için daha uygundur. Ama gerekirse silâha sarılıp ön saflarda da bulunması icap eder. Asn saadette vaki olan çok örneklerden birisini kaydetmek isterim.,.
Nesibe bin Kâb el-Ensâriye isminde sahâbî bir kadın, Uhud savaşma katıldı. Önce İslâm askerleri için su taşıyıp yaralıları tedavi etmek için görev almış idi. Bilâhare müslümanlar mağlup olup Peygamber’i yalnız bırakınca, kılıcım alıp peygamber (as)’i savunmağa başladı ve bu hususta büyük katkıda bulundu ve kanlar içerisinde düşüp yıkılıncaya kadar devam etti. Bu vefakâr kadın, kan ve yaralar içerisinde iken, kendini değil, Peygamber’i düşünüyor ve Peygamber (sav) nasıldır bana söyleyiniz, diyordu.
Yanındakiler:
— Peygamber’in durumu iyidir, dediler.
— Bana yardım ediniz, kendisine gidip onu göreceğim.
— Peki ama kocan Zeyd ile iki oğlun Habib ve Abdullah’ı sormuyorsun?
— Ben Peygamber’in durumunu öğrenmek istiyorum, dedi.
Ve Peygamber (as)’e gitti. Peygamber (as) de kendisine şifa için dua edip cihadım tebrik etti (58).
Dipnot
(58) Azâmet el-Resûl, c. 2, s. 183