İnsan hayatta olduğu müddetçe tehlikeli bir durumda olsa da ölümüne vesile olacak kalb gibi bir organı alıp başkasmanakil etmek caiz değildir, katidir. Çünkü ecelin ne zaman geleceğini kimse bilemez. Vaki’de kişinin yaşama şansı az da olsa hayatının hitamma sebebiyet verecek bir uzvunu başkasına nakil etmek söz konusu olmaz. Fakat öldükten sonra bir organını, kurtuluşuna vesile olacak bir hastaya nakletmekte beis yoktur -domuz ve leş gibi şeyler yemek haram olmakla beraber, zaruret halinde mübâh olduğu gibi-. Hattâ fıkıh kitapları zaruret halinde insan ölüsünü yemenin dahi caiz olduğunu beyan ediyorlar. Şirâzî şöyle diyor:
“Hamile bir kadın vefat eder, hamli canlı olursa karnı yarılır ve çıkarılır. Çünkü burada ölünün bir cüzü itlaf edilse de bir canlının kurtuluşu söz konusudur. (Ölüm tehlikesiyle başbaşa kalmış olan kimsenin insan ölüsünü yemesi caiz olduğu gibi)”
(27). Ama böyle bir tehlike olmazsa insanın bir cüz’ünden istifade etmek kesinlikle haramdır. Sağlıklı olan kimsenin böbreğinin, ha-yaü tehlikede olan bir hastaya, hâzık doktorların nezareti altında verilmesinde beis yoktur.
Dipnot
(27) Muhezzeb, c. 1, s. 138; îbn Abidin c. 1, s. 602