Tambur, ud ve kemençe gibi çalgı aletlerinin hükmü nedir, bunları kullanmak dinen caiz midir?
İslâm dinine göre düğün ve sünnet gibi sevinçli hallerde ihtilat -erkek kadm beraberliği- olmamak şartıyla oynamak, kaval ve kudum gibi aletler kullanılarak sevinç izhar etmekte bir mahzur yoktur. Sevinmek fîtrî bir şeydir. İnsanoğlu sevincini gösterip, sıkıntılarını geriye ittiği bu tür zamanlara ihtiyaç gösterir.
Resûlüllah (sav) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadırlar: “Helâl ile haramı birbirinden ayıran şey kudum çalmaktır” (8).
İmam Rafîî “El-Aziz” adındaki kitabında şöyle diyor: Kaval çalınıp çalınamayacağıyla ilgili iki görüş vardır. Bunlardan birisi Bağa-viye aittir ve kavalın haram olduğunu söyler, diğeri de İmam Gaza-li’ye aittir ki o da kaval çalmanın helâl olduğunu belirtir. Bu iki görüşten Gazalinin ki daha doğrudur” (9).
İbn Hacer ve Kurtubî gibi alimler ise, tambur ve kemençe gibi fasık, ayyaş ve sefihlerin kullandığı çalgı aletlerini kullanmanın ve dinlemenin icma ile haram olduğu görüşünü ileri sürüyorlar (10).
Ebû İşhâk El-Şirazi de bu hususda şunları söylüyor: “Ud ve tambur gibi çalgıları çalmak haramdır.” Peygamber (sav) şöyle buyuruyor: “Allah Te âlâ ümmetime içkiyi, kumarı ve darıdan yapılan içki ile davul ve tamburu yasaklamıştır.”
Resûlüllah (sav) bir başka hadislerinde de şöyle buyurmaktadırlar: “İçki içip davul ve çalgı aletlerini kullanmak yüzündenümmetimin bir kısmı mesholunacaktır.”
Demek oluyor ki, insanın, şehvet ve arzularını tahrik etmeyen aksine hüzün ve benzeri duygulara yol açsın aletleri çalması ve dinlemesi caizdir. Ancak yukarda da ifade ettiğimiz gibi insanın şehvet arzularını tahrik eden ve müslümanı sefih ve ayyaşlara yaklaştıran ve daha çok bu tip insanlar tarafından kullanıln alet ve çalgıları kullanmak haramdır. Bu konudaki delil ise Resûlüllah’ın bazı hadisleri ve icmaı ümmettir. Bu konuda alimler ittifak halindedirler. İbn Hazm ve İbn Tahir’den başka bu görüşe muhalefet eden olmamıştır. Bunların da sözlerine güvenilmez. İbn Hazm Zahiri ve ölçüsüzdür. İbn Tahir ise yalancıdır.
Buna rağmen bugün bu tür yasaklara riayet edilmediği ve herkesin evine girdiği görülmektedir,!»
Dipnot
(8) Tirmizi
(9) Kef el-Rüaa, s. 300
(10) Kef el-Rüaa, s. 306