Mevlid hakkında çok şey söyleniyor. Okumak ve okutmak caizdir diyen olduğu gibi, caiz değildir diyenler de vardır. Bu hususta fakihlerin görüşü nedir?
Başka yazılarımda beyan ettiğim gibi Mevlid bir Bid’ad-dır. Peygamberlerden bir kaç asır sonra icat edilmiştir. İmam Suyutî, el-Hâvî isimli kitabında (83) bunu açıklamaktadır.
Ama Bid’at-ı hasene midir, seyyie mi olduğu hususunda ihtilâf vardır. Maliki alimlerinden Tacüddin el-Lahmi ile Ehli tasavvufun pirlerinden İmam Rabbani Bid’adi seyyiedir; Hz. Peygamber (sav)’in rüyada görülüp, okutulan mevlidden memnun olmuştur, demek bir de-lü teşkü etmez, demektedir. Mektubât isimli eserinin 273. mektubunda bunu ifade etmektedir. Bunun yanında bir çok alim mevlid okumak ve okutmak Bid’at-ı hasenedir diyor.
Biz mevlid okumak ve okutmak Bid’at-ı Hasenedir zikrin bir çeşididir desek daha iyi olur. Buna Bid’at denilse Ehl-i tarikin muayyen zaman ve muayyen nisbetle yaptıkları zikrin de Bid’at olması gerekir. Halbuki, böyle değildir.
Hanefî alimleri para için okunan Kur’ân-ı Kerîm’in sevabı yoktur, okuyan da okutan da günahkâr olur diyorlar (84).
Herhangi bir kimsenin yaptığı amelden gayesi, zikri ve fikri para ve menfaat olursa Allah onu ibadet olarak kabul eder mi? Okutan kimse zannediyor ki bir mevlid okutsa her şey halledilmiş olur. Halbuki durum böyle değildir. Mevlid nihayet bir bid’at-ı hasene sayılır.
Okutan namaz kılmaz, içki içer, zevcesi ve kızı açık gezer ve İslâmî yaşamazsa, mevlid kendisine nasıl bir fayda sağlar? Yalnız mevlid okumayı sanat haline getiren bir kaç kuruş kazanır, kâr eder. Bundan başka bir şey yoktur. Özet olarak şunu söylemek istiyorum: Bir kimse Allah için mevlid okutmak istiyorsa, Allah için peygamberin na’tini ve İlâhîleri okutmalıdır. Başkasını okutmamalıdır.
Dipnot
(83) el-Havî c. 1, s. 195
(84) İbn Abidin, V, 35