Müslüman olmayan bir hastanın ziyaretine gitmek caizdir, onda bir sakınca yoktur. Enes’den rivayet edildiğine göre Peygambere hizmet eden Yahudi bir genç vardı.
Hastalandı. Peygamber (sav) onun halini sormağa gitti ve İslâm’a davet etti. O da, Peygamberin davetine icabet ederek müslüman oldu.
Sa’ıd el-Mü-seyyeb’den rivayet edilmiştir. Peygamber (sav) ölüm döşeğine düşen müslüman olmayan amcası Ebû Tâlib’e gitti ve halini sordu. Yolculuktan dönen bir gayr-i müslime gidip “hoş geldin” demekte de beis yoktur (al-Fetava’l-Hindiyye, c. 5, s. 347)
Hasta ziyareti sünnettir. Hastanın bakacak kimsesi yoksa vacib-i kifaye olur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Müslümanın, Müslüman üzerinde beş hakkı vardır: Selamını almak, hastalanınca ziyaret etmek, cenazesine gitmek, davetine icabet etmek, aksırıp da elhamdülillah dediği zaman, yerhamükallah demektir.) [Müslim]
(Biriyle arkadaş olunca, kimliğini öğren! Hasta olursa ziyaretine, ölürse cenazesine gidersin.) [Beyheki]
(Hasta ziyareti için bir mil, iki kişinin arasını düzeltmek için iki mil, Allah için dost edindiğin birini ziyaret için üç mil uzakta da olsa git!) [İbni Ebi-d-dünya]
(Allahü teâlâ birine, (Ben hastalandım, beni ziyarete gelmedin) buyurur. O kimse, (Ya Rabbi, seni nasıl ziyaret edeceğimi bilmiyorum) deyince de, (Falanca Müslüman hastalandığında, ziyaret etseydin, beni bulurdun) buyurur.) [Müslim]
(Bir hastayı ziyaret edenin kefili Allah olur.) [Hâkim]