Bir mümin ne kadar sıkıntı çekerse çeksin ölümü temenni etmemelidir. Çünkü sıkıntılar da ilahî imtihanın bir gereği olup sabreden insanlar büyük ecir kazanır.
Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Sizden hiçbiriniz başına gelen bir sıkıntıdan ötürü ölümü asla temenni etmesin. Şayet ölümü istercesine olağanüstü bir darlık içinde kalırsa, o zaman şöyle desin: ‘Allah’ım! Benim için yaşamak hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat, benim için ölüm hayırlı olduğu vakit de beni öldür.” (Tirmizî, Kıyâmet, 26)
Hz. Peygamber (asm), hayatın mü’minler için ölümden hayırlı olduğunu söyler:
“Mümin kişinin ömrü, onu hayırca ziyadeleştirir.”
“Sizden kimse ölümü temenni etmesin. Muhsin (iyi amel üzere) ise hayır cihetiyle artacağı umulur. Kötü amel işliyorsa, kötülükten dönüp Allah’ın rızasını arayacağı ümid edilir.”
Mamafih, iyilerin de bozulma ihtimali olsa da bunun istisna olduğu, aslolanın, Resûlullah (asm)’ın buyurduğu gibi, yaşamanın daha hayırlı olacağı belirtilmiştir. Şu halde ölüm, hayırlı amellerin, sevabın son bulmasıdır. Öyle ise ölüm temenni edilmemelidir.