Peygamber efendimiz, Receb ayının hilâlini görünce Selmân-ı Fârisî hazretlerine şöyle buyurdu:
“Ey Selmân, erkek ve kadın müminlerden biri Receb’de her rekatında Fâtiha-i şerîfeyi bir kere, İhlâs-ı şerifi ve Kâfirûn sûresini üç kere okuyarak otuz rek-’at namaz kılsa, Allahü Teâlâ onun günahını elbette mağfiret eder ve ona yılın bütününü oruç tutmuş gibi sevab verir. O kimse gelecek yıla kadar namaz kılanlar-dan olur ve mahşer yerinde susuzluktan emîn olur.”
Selmân-ı Farisi hazretleri bu namazı ne şekilde ne zaman kılayım, diye sorduğunda, Resûlullah efendimiz buyurdu kiî “Ey Selmân! Receb ayımn birinci günü on rekat kılarsın. Her rekatta bir Fâtiha, üç Kâfirûn ve üç İhlâs sûresini okursun. Selâm verdiğinde ellerini kaldırıp: La ilâhe illâllahü vahdehü lâ şerîkeleh, lehül mülkü ve lehül hamdü, yuhyi ve yümîtü ve hüve hayyün lâ yemûtü bi-yedihil hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr, yâ rabbî, sen vermek isteyince kimse engel olamaz, sen mâni olunca, kimse berşey veremez” dersin. Sonra ellerini yüzüne sürersin.
Sonra aym ortasında on rekat kıl. Her rekatta bir Fâtiha, üç Kâfirûn ve üç İhlâs sûresini okursun. Selâm verince iki elini gök yüzüne doğru kaldırıp: “Lâ ilâhe illâllahü vahdehû lâ şerîkeleh lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyi ve yümîtü ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedihil hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr. İlâhen vâhiden, ferden, sa-meden, vitren ve lem yettehız sâhibeten ve lâveleda” de-yip ellerini yüzüne sürersin.
Aym sonunda da on rek’at kılar, her rekatta bir kere fâ-tihayı, üç kere Kâfirûn ve üç kere İhlâs sûresini okur, selâm verdiğinde ellerini kaldırıp: “Lâ ilâhe illâllahü vah-dehû lâ şerîkeleh, lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedihil hayr ve hüve alâ âlihittâhirîne ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhii aliyyil azîm” der, her ne istersen duân makbul olur. Her rekat için sana milyon rekat namaz sevâbı verilir” buyurdu.
Selmân-ı Fârisî, bu hadîs-i şerifi bildirdikten sonra, ben bu hadîs-i şerifteki sevab ve sonsuz lütûfları ve inâyet-leri görünce şükür secdesi yaptım, buyurdu. (Kaza borcu olanların bunun yerine kaza kılmaları lazımdır. Böyle yapılırsa hem borçtan kurtulmuş olur hem de daha çok sevap kazanılmış olur. Kaza borcu olanın nafile namazları kabul olmaz. (Teferruatlı bilgi için, Tam îlmihal Seadet-i Ebediy-ye, kitabına müracaat edilebilir)