Yemin keffâreti ödeyen bir kimse, aynı konuda tekrar yemin eder ve yeminini yine bozarsa, bunun için de yeni bir keffâret ödemeli midir?
Geçmişte ödenmiş ve zimmetten düşmüş bir keffâret, gelecekte yapılacak hataları örtmez. Bu sebeple geçmişte bozulan bir yeminden dolayı keffâret ödendikten sonra tekrar yemin edilir ve bu yemin de bozulursa, tekrar yemin keffâreti ödenmesi gerekir.
Zira yemini bozmak keffâret için sebep olur (Mâide, 5/89; bkz. Kâsânî, Bedâi‘, III, 18-20). Bir konuda yemin edip yeminini bozan kişi keffâret ödemeden aynı konuda tekrar yemin etse ve bu yemini de bozsa hepsi için tek keffâret öder.
Yemin kefareti nasıl verilir?
Yemin kefareti için, zekât alması caiz olan on fakire, bütün bedenini örtecek kadar bir kat çamaşır verilir. Yahut aç olan on fakire, bir gün iki defa yemek verilir. On fakire bir defa, bir fıtra miktarı buğday, un da verilebilir. Yahut bu değerde kumaş, havlu, mendil, çorap, et, pirinç, terlik, ayakkabı, ilaç, altın vermek de olur veya doğru bir din kitabı da vermek daha uygundur. Mesela on tane İslam Ahlakı kitabını on fakire vermek uygun olur. Veya bir fakire on gün vermek de olur. Bunları yapamayan fakir, peş peşe yani aralıksız 3 gün oruç tutar.
En kolay yemin kefareti, on fakire uygun bir din kitabı [mesela Hakikat Kitabevi yayınlarından Herkese Lazım Olan İman ve İslam Ahlakı] vermektir. Yeminini bozmadan önce yemin kefareti verilmez. Verilirse sahih olmaz. Bozunca tekrar vermesi lazım olur. Yemin kefaretini geciktirmek günah olur. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ, bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi mesul tutar, hesap sorar.) [Maide 89]
Sigara içmeyeceğine üst üste on kere yemin edenin, sigara içerse, bir yemin kefareti vermesi kâfidir.
Nezri, yapılması uygun olmayan bir şarta bağlayan, mesela, (Ali’nin çantasını çalarsam, bir ay oruç nezrim olsun) diyen, çalmadan oruç tutar veya yemin kefareti verir.
(Kağıt para ile bir şey almam) diye yemin eden, altın ile satın alınca, yemini bozulmaz. Kapıdan çıkmayacağım diyen, pencereden çıkarsa; kırbaç vurmayacağım diyen, sopa vursa; ekmek yememeye yemin eden, simit yese, yemini bozulmuş olmaz. Konuşmayacağına yemin eden, mektup yazsa yemini bozulmaz. Sigara içmeyeceğine yemin eden, puro içse, yemini bozulmaz.
(Falancanın yüzüne bakmayacağım) diye yemin eden, o kimsenin aynadaki [veya TV’deki] görüntüsüne, yahut resmine baksa, yemini bozulmuş olmaz.
(Şu bakkaldan alışveriş yapmayacağım) diye yemin eden, oğlunu veya başka birini gönderip alışveriş yaptırsa, yemini bozulur. Çünkü vekil asıl gibidir.
(Hakkımı Ali’ye helal etmem) diye yemin eden, (Hakkımı herkese helal ettim) dese, yemini bozulur. Ali’ye de hakkını helal etmiş olur.
Hastalığı iyi olursa, ömür boyu Receb ayında oruç tutacağına dair adakta bulunanın, oruç yerine yemin kefareti vermesi caizdir. Yemin kefareti, büluğa ermiş fakire verilir, çocuğa verilmez. (Redd-ül-muhtar, Hindiyye, Tahtavi)