Ziyaret tavafı (farz olan tavaf) ihramlı olarak yapılabileceği gibi, ihramsız olarak da yapılabilir.
Ziyaret tavafının tamamını veya şavtlarının yarıdan çoğunu cünüp, adetli ve loğusa olarak yapan kimseye bedene ; abdestsiz olarak yapan kimseye dem gerekir. Mekke’de bulunduğu süre içinde tavafı yeniden yaparsa ceza düşer.
Ziyaret tavafının son üç veya daha az sayıda şavtını abdestsiz, cünüp, loğusa veya adetli olarak yapan kimseye, her şavt için bir fitre miktarı sadaka¸ son üç şavtını veya daha az şavtını terk eden kimseye dem gerekir. Ancak abdest aldıktan veya guslettikten sonra veya kadınlar temizlendikten sonra şavtları yeniden yaparlarsa ceza düşer.(Abdülğanî el-Mekkî, s. 384.)
Bir mazeret olmaksızın ziyaret tavafının üç veya daha az sayıda şavtını yapmayan, tavafı tekerlekli sandalyeye binerek veya çıplak olarak yapan kimseye dem gerekir. Yeniden yapılması halinde ceza düşer.
Ebu Hanife’ye göre ziyaret tavafı, başlangıç vaktinden itibaren ömrün sonuna kadar her hangi bir zamanda yapılabilir. Ancak bayramın üçüncü günü güneş batıncaya kadar yapılmazsa dem gerekir.(Abdülğanî el-Mekkî, 381-385.)
Malikî mezhebine göre iki kanama arasındaki kesinti temizlik sayıldığından adet halindeki kadının kanaması kısa süre durursa, kanamanın durduğu süre içinde temiz sayılır; gusledip ibadetlerini yapması gerekir. Buna göre ziyaret tavafını özel hali nedeniyle yapamayan ve Mekke’den ayrılmak mecburiyetinde kalan bir kadının kanaması kısa süre durduğunda gusledip tavafını yapması mümkün olur ki, bu durumda tavafını temiz olarak yapmış olduğu için her hangi bir ceza ödemesine de gerek kalmaz. (Mâlik b. Enes, I, 17. Kinânî, II, 767.Vehbe ez-Zühaylî, I, 610.)
Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre hadesten taharet, tavafın geçerlilik şartı olduğundan; abdestsiz, cünüp, loğusa ve adetli olarak yapılan tavaf geçerli olmaz, yeniden yapılması gerekir.
Ziyaret tavafının son vakti için bir sınır bulunmadığı görüşünde olanlar şu rivayeti delil almışlardır:
Abdullah b. Abbas (r.a)’dan rivayet edilmiştir:
Sahâbîlerden birisi Hz. Peygamber’e,
– “Şeytan taşlamadan ziyaret tavafını yaptım (olur mu)?” dedi. Hz. Peygamber,
– “Zararı yok, (olur)” buyurdu. Bir başka sahâbî,
– “Kurban kesmeden önce tıraş oldum (olur mu) dedi. Hz. Peygamber,
– “Zararı yok, (olur)” buyurdu. Bir başka sahâbî,
– “Şeytan taşlamadan önce kurban kestim (olur mu?)” dedi. Hz. Peygamber,
– “Zararı yok, (olur)” buyurdu.(Buhârî, Eyman ve’n-Nüzur, 15. VII, 226.)