“Sadakanın efdâli, suvarmak (su hayrı) yapmaktır
İZAHI
Malûm olduğu Üzere, havadan sonra hayat kendileriyle kâim olan maddelerden biri ve en mUhimmi sudur. Hayat ancak su ile mümkündür. Su varlığının nihâyet bulduğunu farz etsek, kâinatta hayat diye bir şey kalmaz. İşte bu bu kadar mühim ve ecri de o derece büyüktür.
Ta’birin ıtlakına nazaran, suvarmak nebat, hayvan ve İnsanları «ulamağa şâmildir. Ûâimî su hayırları, vakıfları, sadaka-i câriye narindendir. Bu hayırlar devam ettikçe vâkıfın amel defterine sevap kayıt olunur. Bunu bilen müslümanlar ötedenberi vakıf veya vasıyyet sûretiyle, yer yer çeşmeler, sarnıçlar, su yolları, kuyular, şadırvanlar, sebilhâneler vücûda getirmiş ve bunları yaşatmak için âkar ve paralar vakfetmişlerdir. Memleketimizde mevcut umûmî su tesislerinin yüzde doksanı, vakıf veya vasiyyet sûretiyle meydana gelmiştir.
Kırlarda, bayırlarda, ova ve çöllerde ve yol güzergâhlarında gördüğümüz pınar, çeşme, kuyu, sarnıçlar da hep hayır maksadiyle yapümış eserlerdir ki, bunların insanlara, hayvanlara ve kuşlara te’mîn eylediği fâide, îzâha muhtaç değildir.