Hasret-i Resûl-i Ekrem’in hayat ve şemailine müteallik eserlerde görüldüğü üzere, Peygamber Efendimiz, çok olmasa da bâzı kerre lâtife söylerlerdi. Lâkin bu sözler hakikate uygun ve muhatabı sevindirecek mâhiyette olurdu.
Bu kabüden olarak bir gün bir kocakarıya; kocakarılar Cennet’e girmeyecek, buyurmuş, fakat bu kadının bundan müteessir olduğunu görünce, hemen; kocakarı olarak değil genç olarak gireceklerdir, demişlerdir.
Müslümanlar birbirlerine karşı lâtife yollu sözler söylerler. Fakat bunlar, çok defa lâtif değil incitici ve kırıcıdır. Hattâ bu yüzden husûmetler, cerhler büe olmuştur.
En doğrusu söz ve el ile lâtife yapmaktan kaçınmalıdır. Lâtife olarak söylenecek söz kasten veya hiç kast edilmediği halde hay-siyyet ve şerefe dokunacak imâ veya tezyifleri taşıyabilir. Bu kabil sözlere, câhiller arasında ve mizâhî gazetelerde tesadüf olunur. Münevver geçinenler arasında büe pek kaba ve bayağı, gûyâ lâtife sözler işitilir.