“Emniyet ve âfiyet insanların çoğunun aldandığı (kıymetini bilmediği) iki nimettir.”
İZAHI
Hazretti Resûl-i Ekrem bu hadîs-i şerifleri ile, insanların ekserisinin kıymetini bilmedikleri iki nimetin kıymetinin bUinmesini tavsiye buyurmuş oluyor ki, biri emniyet, diğeri afiyettir.
Emniyet: Selâmet ve korkusuzluktur ki, can, mal, ırz ve şeref selâmetine şâmildir. Bunu cemiyetler, vücûda getirdikleri teşkilât ve intihap eyledikleri teşkilât uzuvları v&sıtaaiyle te’mîn ederler. Anarşinin ve hükûmetaizliğin ne olduğunu bilenler, emniyetin ve emniyetsizliğin ne olduğunu bilirler.
Bu nimetin kıymetini bilmek, bunu te’mîn edenlere yâni hükümete yardım ve onların muvaffakiyyetine duâ etmekle olur. Bir yolculuğum esnâsmda bir dağda bir aşiret çadırmda misafir kalmıştım. Aşiret kadınlarından 95 yaşında ihtiyar bir kadının, hoş geldiniz dedikten sonra ilk suâli şu olmuştu: “‘Devletimizin dirlik, düzenliği iyi midir?” Bu kıymet biliciliği hiç unutamıyorum.
Kıymeti bilinmeyen nimetlerden biri de âfiyet nimetidir. Afiyet: Vücûdun emraz ve âlâmmdan selâmeti demektir ki, sıhhat ile birlikte bulunur. Bâzıları âfiyeti, vücûdun emrazdan selâmeti ve sıhhat, vücûdun emrâzın âlâmmdan selâmeti ma’nâsında olduğunu ve bâzılan da aksi ma’nâda bulunduğunu söylerler.
Hulâsa, âfıyetin kıymetini bilmek, sıhhati ihlâl edecek şeylerden kaçmmak, hıfzıssıhha esaslarına riâyet etmekle olur; aksi halde kıymetli ömür hastahânelere ve doktorlara gidip gelmekle geçer.