‘‘Kendisine bir nîmet ihsan olunan kimse, Allâh’a hamd etsin.”
IZÂHI
Dünyâ nimetleri, sıhhat, afiyet, huzûr-ı kalb, mal ve evlâd gibi arzu olunan varlıklardır, insan bu nimetlerden herhangi birine veya hepsine nâil olunca, bu nimetleri ihsân eden Allâh-u zü’l-Celâl’e hamd ve şükür etnfeli, kendisinden üstün olanlara bakarak küfrân-ı nimette bulunmamalıdır.
Diğer bir hadîs-i şerîfde, Allâh’a hamd, nimetin zevali için amandır, buyurulmuştur. Allâh’m nimetlerine hamd ve şükretme-yenden, nâil olduğu nîmet zâil olur. Mazhar olduğu nimeti hakîr görmeyip lisân-ı şükr üe beyan edenlere, Allah nimetini artırır. Uh-revî ecir ve mükâfatı da başkadır.