Kendisine fâide vermeyen şeyleri terk etmesi, kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir.”
İZÂHI
Şerîat-ı Islâmiyyede, insanın maaş ve meâdına yâni dünyâ ve âhiretine müteallik fâideli ve fâidesiz ne. varsa beyan olunmuştur. İnsanın fâideli şeylerle meşgul olup fâidesiz şeyleri terk etmesi menfaati iktizâsından dır.
Resûl-i Ekrem, veciz bir tarzda mıUlâ ya’nîyi (havâi işleri) terkin Müslümanlığın güzelliğinden olduğunu beyan buyuruyor.
Mâ-lâ ya’nî; insana dünyâ ve âhiret için fâidesi olmayan şeyler demektir ki, işe ve söze şâmildir. Meselâ, ruh da’veti, remil gibi asılsız şeylerle uğraşmak ve fâidesiz sözlerle vakit geçirmek, mâ-lâ ya’nî ile uğraşmak kabîlindendir. Mâ-lâ ya‘nî ile iştigâl, kıymetli bir makineyi boş yere işletmeye benzer.
Hadîsi şerîfdeki güzellik ta‘bîri, İslâm’ın vasfıdır. Soğuk su, acı su ve tatlı su terkiplerindeki soğuk, acı ve tatlı vasıfları nasıl ki, nefs-i su değilse, Islâmiyyet’in güzelliği de böyledir, vasıf kabîlindendir.