‘‘Allah’ım, nimetlerinin zevâlinden, âfiyet ve selâmetinin aksine dönmesinden, ve ansızm (gelecek) azâbından ve her türlü gazabından Sana sığınırım.”
ÎZÂHI
Sıhhat, mal, evlât, huzur-u kalb gibi Allah’ın kullarına birtakım nimetleri vardır. En başta geleni sıhhattir. Çünkü, sıhhat olmayınca dünyâ ve âhirete müteallik hiçbir şey yapılamaz ve selâmet ve huzur diye bir şey kalmaz. Bu nimetler artabüeceği gibi, kısmen veya tamamen yok olabilir. Çünkü, hayatta hiçbir şeyde karar ve devam yoktur. İnsan yarın, hattâ bir an sonra ne olacağım bilemez; sıhhat maraza, varlık yoksulluğa ve evlât ve huzur mahrûmiyyete dönebilir.
Binâenaleyh, insan dâimâ kulluk vazifeleri üe birlikte Allâh’a yalvararak nimetlerinin yok olmasından ve âfiyet ve huzûrunun aksine dönmesinden ve O’nun azâb ve gazabından Zât-i Ahadıyyetine sığmmalıdır. Çünkü, her şey O’nun kudret ve tasarrufu altındadır. Ümîd olunur ki, duâ ve münâcatlar nezd-i ulûhiyyette müstecâb olur.