Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) anne ve baba ile ilgili bazı hadis-i şerifleri.
İbn Mesut’un (radıyallahu anh) anlatıyor:
Bir adam Hz. Peygamber’e, “Amellerin en üstünü hangisidir?” diye sorunca Resûlullah şöyle cevap verdi: “Vaktinde kılınan namaz ve anne babaya iyilik etmektir. Sonra da Allah yolunda cihad etmek gelir.” (Buhârî, Tevhîd, 48)
Abdurrahman bin Ebûbekir (radıyallahu anh) babasının şöyle anlattığını naklediyor:
“Resûlullah, ‘Size büyük günahların en büyüğünü söyleyeyim mi?’ diye üç kez sordu. Bunun üzerine biz, ‘Evet, ey Allah’ın Resûlü.’ diye cevap verdik. Bunun üzerine, ‘Allah’a ortak koşmak ve anne babaya isyan etmek ve eziyet etmektir.’ buyurdu.” (Buhârî, Edeb, 6)
Abdullah bin Amr’ın (radıyallahu anh) naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Rabbin hoşnutluğu anne babanın hoşnutluğuna bağlıdır. Rabbin öfkesi ise, anne babanın öfkesine bağlıdır.” (Tirmizî, Birr, 3)
Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir adam Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek:
– Kendisine en iyi davranmam gereken kimdir? diye sordu.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Anan!” buyurdu.
Adam:
– Ondan sonra kimdir? diye sordu.
– “Anan!” buyurdu.
Adam tekrar:
– Ondan sonra kim gelir? diye sordu.
– “Anan!” dedi.
Adam tekrar:
– Sonra kim gelir? diye sordu.
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Baban!” cevabını verdi.
Buhârî, Edeb 2; Müslim, Birr 1. Ayrıca bk. İbni Mâce, Vesâyâ 4; Ebû Dâvûd, Edeb 120; Tirmizî, Birr 1
Bir rivayete göre o adam:
– Ey Allah’ın Resûlü! Kendisine en iyi davranılması gereken kimdir? diye sordu.
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Anan, sonra anan, daha sonra yine anan, sonra baban, sonra da sana en yakın olan akraban” buyurdu. (Müslim, Birr 2)
Ebu’d-Derdâ’nın (radıyallahu anh) işittiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Anne baba, kişinin cennete girmesine vesile olacak ana kapılarından birisidir. Bu kapıdan girme fırsatını kaybetmek ya da değerlendirmek artık senin arzuna kalmış!” (Tirmizî, Birr, 3)
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Hiçbir evlâd babasının hakkını ödeyemez. Şayet onu köle olarak bulur ve satın alıp âzâd ederse, babalık hakkını ödemiş olur.” (Müslim, İtk 25. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 120; Tirmizî, Birr 8; İbni Mâce, Edeb 1)
Ebû Abdurrahman Abdullah İbni Mes`ûd radıyallahu anh şöyle dedi:
Peygamber aleyhisselâm’a:
– Allah’ın en çok beğendiği amel hangisidir? diye sordum.
– “Vaktinde kılınan namazdır” diye cevap verdi.
– Sonra hangi ibadet gelir? dedim.
– “Ana ve babaya iyilik ve itaat etmek” buyurdu.
– Daha sonra hangisi gelir? diye sordum.
“Allah yolunda cihâd etmek” buyurdu. (Buhârî, Mevâkît 5, Cihâd 1, Edeb 1, Tevhîd 48; Müslim, Îmân 137-139.)
“Bir kişi Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e gelerek:
“–Ben büyük bir günah işledim, buna tevbe imkânım var mı?” dedi.
Allah Rasûlü:
“–Annen hayatta mı?” diye sordu.
Sahâbî:
“–Hayır.” dedi.
“–Peki teyzen var mı?” dedi.
Sahâbî:
“–Evet, var.” deyince Fahr-i Kâinât Efendimiz:
“–Öyleyse ona iyilikte bulun. Teyze, anne makâmındadır!” buyurdu. (Tirmizî, Birr, 6; Ahmed, II, 13-14)
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse akrabasına iyilik etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun!” (Buhârî, Edeb 85; Müslim, Îmân 74, 75)
Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Anne ve babasına veya onlardan sadece birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun, perişan olsun” (Müslim, Birr 9, 10)
Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Bir adam Peygamber aleyhisselâm’ın yanına gelerek:
– Hicret ve cihâd etmek üzere sana bîat ediyorum. Bunların sevabını Allah’tan dilerim. dedi.
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Ana ve babandan hayatta olanlar var mı?” diye sordu.
Adam:
– Evet, her ikisi de hayatta, dedi.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Allah’tan sevap kazanmak istiyorsun değil mi?” diye sordu.
Adam:
– Evet, deyince:
– “Ana ve babanın yanına dön. Onlara iyi bak!” buyurdu. (Buhârî, Cihâd 138, Edeb 3; Müslim, Birr 6)
Bu rivayet Sahîh-i Müslim’den alınmıştır. Buhârî ile Müslim’in bir başka rivayeti ise şöyledir:
Bir adam Resûlullah’ın yanına gelerek cihâd etmek üzere ondan izin istedi. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Anan, baban sağ mı?” diye sordu.
Adam:
– Evet, deyince:
– “Öyleyse onlara hizmet etmeye çalış!” buyurdu. (Buhârî, Cihâd 138; Müslim, Birr 5.)
Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
İslâmiyet’i kabul etmemiş olan annem Resûlullah zamanında yanıma gelmişti. Resûlullah’ın görüşünü almak için:
– Annem, beni özleyip gelmiş. Ona ikramda bulunabilir miyim? diye sordum.
Peygamber aleyhisselâm:
“Evet, annene iyi davran!” buyurdu. (Buhârî, Hibe 29, Cizye 18, Edeb 8; Müslim, Zekât 50.)
Ebü’d-Derdâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, bir adam ona gelerek:
– Benim bir karım var. Annem ise onu boşamamı emrediyor. Ne yapmalıyım? diye sordu.
Ebü’d-Derdâ radıyallahu anh ona şu cevabı verdi:
– Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in:
“Anne ve baba, cennete en ortadaki kapıdan girmeye vesile olur” buyurduğunu işittim. Artık sen o kapıyı ister bırak, ister elinde tut. (Tirmizî, Birr 3. Ayrıca bk. İbni Mâce, Talâk 36)
Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu:
“Büyük günahlar şunlardır: Allah’a ortak koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek, haksız yere adam öldürmek ve yalan yere yemin etmek.” (Buhârî, Eymân ve’n-nüzûr 16, Diyât 2, İstitâbetü’l-mürteddîn 1.)
Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahü anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Bir kimsenin kendi ana babasına sövmesi büyük günahlardandır” buyurmuştu.
Ashâb-ı kirâm:
– Yâ Resûlallah! İnsan kendi ana babasına hiç söver mi? deyince:
– “Evet, tutar birinin babasına söver, o da onun babasına söver. Birinin anasına söver, o da onun anasına söver” buyurdu. (Müslim, Îmân 146. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 4)
Başka bir rivayete göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “İnsanın kendi ana babasına lânet etmesi en büyük günahlardandır” buyurmuştu.
Ashâb-ı kirâm:
– “Yâ Resûlallah! Bir kimse kendi ana babasına nasıl söver?” de-yince:
“Birinin babasına söver, o da onun babasına söver. Adamın anasına söver, o da onun anasına söver” buyurdu. (Buhârî, Edeb 4. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 12)
Ebû Îsâ Mugîre İbni Şu’be radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ size ana babaya itaatsizlik etmeyi, verilmesi gerekeni vermeyip almaya hakkı olmayan şeyi istemeyi ve kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeyi haram kılmış; dedi kodu yapmayı, çok soru sormayı ve malı israf etmeyi de mekruh kılmıştır.” (Buhârî, İstikrâz 19, Edeb 6, Zekât 53; Müslim, Akdıye 10-14)
Abdullah İbni Dînâr’dan rivayet edildiğine göre, Abdullah İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Bedevilerden biri Abdullah İbni Ömer’le Mekke yolunda karşılaştı. Abdullah İbni Ömer ona selâm verdi; kendi bindiği eşeğe onu bindirdi ve başındaki sarığı da ona verdi.
Abdullah İbni Dinâr sözüne devamla dedi ki: Biz İbni Ömer’e:
– Allah iyiliğini versin, bu adam bedevilerden biri. Onlar aza kanaat ederler, deyince bize şunları söyledi:
– Bu zâtın babası, (babam) Ömer İbni Hattâb’ın dostuydu. Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu duydum:
“En makbul iyilik, baba dostunun ailesini koruyup gözetmektir.”
Abdullah İbni Dînâr’ın Abdullah İbni Ömer’den bir başka rivayeti de şöyledir:
Bir defasında İbni Ömer Mekke’ye gitmek üzere yola çıktı. Deveye binmekten usandığı zaman üzerinde istirahat edeceği bir merkebiyle, başına sardığı bir de sarığı vardı. Birgün İbni Ömer eşeğin üzerinde dinlenirken bir bedeviye rastladı. Ona:
– Sen falan oğlu falan değil misin? diye sordu.
Adam:
– Evet, deyince eşeği ona verdi ve:
– Buna bin, dedi. Sarığı da ona uzatarak, bunu da başına sar, dedi.
Arkadaşlarından biri İbni Ömer’e:
– Allah seni bağışlasın. Üzerinde dinlendiğin eşek ile başına sardığın sarığı şu bedeviye boşuna verdin, deyince İbni Ömer şunları söyledi:
– Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i “İyiliklerin en değerlisi, insanın babası öldükten sonra, baba dostunun ailesini kollayıp gözetmesidir” buyururken duydum. Bu adamın babası, (babam) Ömer radıyallahu anh’in dostuydu. (Müslim, Birr 11-13. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 120; Tirmizî, Birr 5)