MEALİ
“Caiz olan şeylerin, Allâhu Teâlâ indinde en mebğuzu (razı olmadığı) talâk (boşanma) dır.”
İZAHI
Nikâh, tenâsül ile nev’i beşerin vakt-ı mukaddere kadar devamı için meşrû kılınmış ve Cenâb-ı Hak, erkek ve kadım bu gâye için bazı hususiyetlerle yaratmış ve aynca birleşmeye sevk için bir takım kuvvet ve temayüllerle teçhiz eylemiştir. İnsanın muhtelif cihazlarla ve iki nevi olarak yaratılmış olmasının hikmeti budur- Binâenaleyh, erkek ve kadın bu gâye için birleşmek ve ölünceye kadar bu saâdet hayatını devam ettirmek iktizâ eder.
Sırf hayvani temayülleri tatmin maksadiyle birleşmek, ne Allâh’ın rızâsına, ne de nikâhın gâye ve maksadına muvafıktır. Nitekim, Resûl-i Ekrem, “Zevk için birleşip ayni anlan A İlâh sevmez” meâlinde olan hadis-i şerifleriyle, sebepsiz boşanmaya Allâh’ın razı olmıyacağma işaret buyurmuşlardır.
Fukahâdan bâzüan, sebebsiz boşanmanın haram olduğu içti-hâdında bulunmuşlardır. Günâh olduğunda şüphe yoktur. Mütedeyyin muhitlerde boşanmaya nâdir tesâdüf olunur. Boşanma en çok, (insan zevk için yaşar) dalâletinde bulunan» Allah’sız ve insânî faziletlerden mahrûm kimseler arasmda görülür.
İmdi, boşanma istemeyen cemiyetler, ahlâk ve mukaddesâta, son derece ehemmiyet vererek bu faziletleri kökleştirmeye çalışmalıdırlar. Bu işi hâkimlere bırakmak maksadı temin etmez. Nitekim, etmemekte olduğundan giin-begün boşanma vak’alan artmaktadır.
Memleketimizde mukaddesâta bağlılığın kuvvetli olduğu devirlerde, boşanma erkeğin elinde olduğu halde, boşanma hâdiselerine pek az tesâdüf olunurdu. Hattâ evliler, nikâhına halel gelir korkusiyle boşanma lâfzım ağızlarına almaktan çekinirlerdi. Maalesef bu gün böyle değildir.