- Enes (b. Mâlik) anlatıyor:
“Hz. Peygamber (s.a.v.) insanların en iyisi, en cömerdi ve cesuru idi. Bir gece Medine halkı (yüksek bir ses duyarak) korkmuştu. İnsanlar sesin geldiği yöne doğru gittiler. Herkesten önce sesi araştırmaya giden ve geri dönmekte olan Hz. Peygamber (s.a.v.) onları karşıladı…” (Buhârî, Edeb, 39)
- Ebu’n-Nadr, Eslem kabilesinden ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) ashâbından olan Abdullah b. Ebû Evfâ isimli bir kişinin, Harûrîler (Hâricîler) üzerine sefere çıktığında Ömer b. Ubeydullah’a yazdığı mektupta şunu naklettiğini anlatıyor:
“Resûlullah (s.a.v.) düşmanla karşılaştığı bir gün, güneş (batıya) meyledene kadar bekledi ve ashâbının arasında ayağa kalkarak şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin. Allah’tan, bela ve musibetlerden uzak kalmayı (afiyet) isteyin. Fakat düşmanla karşılaştığınız zaman da sabredin. Ve bilin ki cennet kılıçların gölgeleri altındadır.” (Müslim, Cihâd ve siyer, 20)
- Enes b. Mâlik’in naklettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle derdi:
“Allah’ım! Kederden, üzüntüden, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, borç yükünden ve halkın galeyana gelerek taşkınlığından sana sığınırım.” (Nesâî, İstiâze, 25)
- Abdülazîz b. Mervân’ın naklettiğine göre, Ebû Hüreyre, Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle buyururken işitmiştir:
“Bir kişide bulunan (huy) ların en kötüsü, aşırı cimrilik ve şiddetli korkaklıktır.” (Ebû Dâvûd, Cihâd, 21)
Peygamberimizin Cesaret ve Korku İle İlgili Hadisleri
Paylaş