“Herhangi bir kimse, bir şahsı içlerinde bu şahıstan daha ehil kimse bulunduğunu bildiği halde, on kişi üzerine âmir tâyin ederse, Allah ve Resûlu’llâh’a ve müslümanlara hıyânet etmiş olur.”
İZAHI
Umûr-u âmmede istihdam olunacak kimseden, tevdi* olunan işi İfâya, mevcutlardan daha ehil olması lâzımdır. Ehliyyet mefhûmu işi görmek iktidân ile berâber sa‘y ve gayret ve hüsn-ü ahlâka da şâmildir. On kişi kaydı vukûî ve farazidir, daha az veya çok olunca hüküm aynıdır.
îdâre olunacaklar arasında daha ehliyetlisi varsa, iş ona tevdi olunmalıdır. Meğer ki, kabûl etmemiş bulunsun. Ehlinin gayriye iş tevdii, Allâh’ın emir ve Resûlü’nün tebliğine muhâlif olduğundan, Allah ve Rasûlü’ne; âmmeye âit iş matlup veçhile İfâ olunmayacağından, müslümanlara hıyânettir.
Hadîs-i şerîfde sevk olunan kayıttan da anlaşılacağı üzere, daha ehil bulunduğunu bilmeyerek bir şahsı istihdam hıyânet değildir. Çünkü, bir hadSs-i şerîfde beyan buyurulduğu üzere, amellerin hükmü kasta göredir. Ancak kendilerine âmme hizmeti tevdi* olunacak kimselerde mutlak ehliyet şarttır.