“Fitne Uyur, Onu Uyandıranı Allah Rahmetinden Uzaklaştırsın.”
IZÂHI
Fitnenin bir hayli mânâları vardır. Bunları Kâmus mütercimi merhum Âsim Efendi Kâmus tercemesinde teker teker izah etmiştir.
Burada fitneden maksat, fesat, ihtilâl ve ihtilâftır. Bir şahsın bâzı müslümanlan birbiri aleyhine tahrik etmesi veya cemiyyetin nizamını bozmak için türlü iddia ve iftira ve bühtanlarla ihtilâfta bulunması fitnedir. Fitne, gerek fertlerin gerek cemiyyetin selâmet ve huzûrunu kaçırır ve bir cemiyyetin izmihlâline de sebep olabilir.
Fıkıh lisânında böyle fitne peşinde olanlara “saî-bi’l-fesâd” denir, tevbe ve nedâmet etmemesi halinde siyâseten îdam olunur.
Misâl aramaya hâcet yoktur, târih sâhifeleri misâllerle doludur.
Osmanlı Türk Devletinin uğradığı inhitat ve sarsıntıların çoğu hep fitne ve fesat yüzünden olmuştur.
Ey müslüman! Resûl-i Ekrem’in bedduâsma mâruz kalmamak için, fitne ve fesaddan kaçınarak, vahdet, sükûn ve meşrûiyyet içinde yaşa.