“Muhtekir kul ne fenâdır. Allah es‘ân (eşya kıymetini) ucuzlatırsa mahzun olur. Allah es’ârı pahalandırır-sa sevinir.”
İZAHI
Es’ar, si‘rin cem’idir. Si‘r, eşyânın râyiç fiatı demektir. Muhtekir, ihtiyaç maddelerini toplayıp, flatlann artmasını bekleyerek, satmayıp elinde tutan kimsedir. Cemiyet içinde, muhtekirler en zararlı ve merhametsiz mahlûklardır. Fakr ü zarûret sâhiplerini düşünmez ve acımazlar. Yalnız hasis ve gayr-i meşrû menfatlannı düşünürler. Fiatlarda ucuzluk olursa, zarara uğrayacaklarından mahzûn olurlar, pahalılık olursa fazla kâr elde edeceklerinden sevinirler. Gayrı meşrû kazançların kendilerine ve ailelerine ve evlâd u ıyâllerine hayrı olmayacağını düşünmezler.
îhtikâr, memnû ve haramdır. Resûl-i Ekrem Efendimiz, müteaddit hadislerle ihtikâr ve muhtekirleri takbih eylemiştir. Nitekim halk nazarmda muhtekirlerin mevki* ve i’tibarlan yoktur. Dâima zem ve takbih olunurlar. Hiçbir zaman cemiyetler, muhtekirlerin şerlerinden hâlî kalmamış ve âmme vilâyetini haiz makamlar, havâyic-i zarûriyyeye narh koymak ve çarşı, pazarı murâkabe eylemek zorunda kalmışlardır.