Cerîr İbni Abdullah radıyallahu anh’den:
Vedâ haccında Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:
“Halkı sustur da dinlesinler” dedikten sonra şöyle buyurdu:
“Benden sonra, birbirinin boynunu vuran kâfirlere benzemeyin”
Buhârî, İlim 43, Megâzî 77, Diyât 2, Edâhî 5; Müslim, Îmân 118-120, Kasâme 29. Ayrıca bk. Buhârî, Hac, 132, Hudûd 9, Tevhîd 24; Ebû Dâvûd, Sünnet 15; Tirmizî, Fiten 28
Ebû Bekir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Vedâ haccında Mina’da kurban kesme gününde îrad ettiği hutbesinde şöyle buyurdu:
“Bu gününüz, bu ayınız ve bu beldeniz saygı değer ve dokunulmaz olduğu gibi (aranızda) kanlarınız, canlarınız ve namusunuz da saygı değer ve dokunulmazdır. Tebliğ ettim mi?”
Buhârî, İlim 9, 37, Hac 132, Tevhîd 24; Müslim, Hac 147, Kasâme 29,30.
İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre bir kadın:
– Ey Allah’ın Resulü! Hac farîzası hakkındaki Allah’ın emri, babamın hayvan üzerinde duramayacak kadar yaşlı olduğu bir döneme denk geldi. Onun yerine ben haccedebilir miyim? dedi. Hz. Peygamber:
– “Evet, haccedebilirsin” buyurdu.
Buhârî, Hac 1, Cihâd 154, 162, 192, Edeb 68; Müslim, Hac 407, Fedâilü’s-sahâbe 135, 137. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Menâsik 25; Nesâî, Hac, 22, 23, Kudât 9, 10
Sâib İbni Yezîd radıyallahu anh şöyle dedi: Ben yedi yaşımda iken, Vedâ haccında Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in maiyyetinde bana da haccettirdiler.
Buhârî, Sayd 25
Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize bir gün bir konuşma yaptı ve:
– “Ey müslümanlar! Allah size haccı farz kıldı, haccedin!” buyurdu. Sahâbilerden biri:
– Her sene mi, ey Allah’ın Resulü? diye sordu.
Hz. Peygamber, adam sorusunu üç defa tekrarlayıncaya kadar cevap vermeyip sustu. Sonra şöyle buyurdu:
– “Eğer “evet” deseydim, her sene haccetmeniz farz olurdu, siz de onu yerine getiremezdiniz!“ Sonra sözlerine devamla:
– “Ben sizi kendi halinize bıraktığım sürece siz de beni kendi halime bırakın. Çünkü sizden öncekiler peygamberlerine çok sual sormaları ve aldıkları cevaplar konusunda ihtilâf etmeleri sebebiyle helâk oldular. Bundan dolayı size, bir şey emrettiğim zaman onu gücünüz yettiğince yerine getirin. Herhangi bir şeyi de yasaklarsam ondan da kesin olarak kaçının!” buyurdu.
Müslim, Hac 412; Nesâî, Menâsik 1. Ayrıca bk. Buhârî, İ’tisâm 2
Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle dedi: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e:
– En üstün amel hangisidir? diye soruldu.
– “Allah ve Resulün’e iman etmektir” buyurdu.
– Sonra hangisidir? denildi.
– “Allah yolunda cihad etmektir” buyurdu.
– Sonra hangisidir? denildi.
– “Makbul olan hacdır” buyurdu.
Buhârî, Îmân 18, Hac 4, 34, 102, Umre 1, Sayd 26, Cihâd 1, Tevhîd 47; Müslim, İman 135, Hac 204, 437. Ayrıca bk. Tirmizî, Fedâilü’l-cihâd 22, Hac 88; Nesâî, Hac 4, 5, 6, Cihâd 17; İbni Mâce, Menâsik 3
Ebû Hureyre radıyallahu anh dedi ki, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim:
“Kötü söz söylemeden ve büyük günah işlemeden hacceden kimse, annesinden doğduğu gündeki gibi günahsız olarak (evine) döner.”
Buhârî, Hac 4, Muhsar 9, 10; Müslim, Hac 438. Ayrıca bk. Tirmizî, Hac 2; Nesâî, Hac 4; İbni Mâce, Menâsik 3
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Umre ibadeti, daha sonraki bir umreye kadar işlenecek günahlara kefârettir. Mebrûr haccın karşılığı ise, ancak cennettir.”
Buhârî, Umre 1; Müslim, Hac 437. Ayrıca bk. Tirmizî, Hac 88; Nesâî, Menâsik 3, 5, 77; İbni Mâce, Menâsik 3
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
– Ey Allah’ın Resulü! En üstün amel olarak cihadı görüyoruz. Biz hanımlar cihad etmeyelim mi? dedim. Peygamber aleyhisselâm:
– “Fakat (sizin için) cihadın en üstünü, hacc-ı mebrûrdur” buyurdu.
Buhârî, Hac 4, Sayd 26, Cihâd 1
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
– Ey Allah’ın Resulü! En üstün amel olarak cihadı görüyoruz. Biz hanımlar cihad etmeyelim mi? dedim. Peygamber aleyhisselâm:
– “Fakat (sizin için) cihadın en üstünü, hacc-ı mebrûrdur” buyurdu.
Buhârî, Hac 4, Sayd 26, Cihâd 1