“Mü’min başkalariyle hoş geçinir ve kendisiyle hoş geçinilir, başkalariyle hoş geçinmeyen ve kendisiyle geçinilemeyen kimsede hayır yoktur.”
İZAHI
İnsanlar, muhtelif temâyül ve istidatta yaratılmaktadırlar. Ahlâk ı İslâmiyye ile tehzib-i nefs etmeyenler arasında muhtelif tavır ve meşrebde insanlara tesâdüf olunur. Kimi haşin ve hodgâm, kimi hevâ ve hevesine mağlûb, kimi câhil ve her türlü fazîleti insâniyyeden mahrumdur.
İlim ve irfanla, âdâb ve ahlâk ı tslâmiyye Ue mücehhez olanlar, bu fenâ temâyül ve hasletlerden uzaktırlar, başkalariyle hoş geçinirler ve kendileriyle hoş geçinilir. İman ahlâkından mahrum olanlar bu meziyyetten mahrumdurlar. Hazret-i Resûl-i Ekrem, bu gibilerde hayır olmadığını haber veriyor.
Filhakîka başkalariyle geçinmeyen ve kendisiyle geçinilemeyen huysuz kimseden ne kendisine, ne başkalarına, ne de mensub olduğu cemiyete bir hayır umulmaz. İmdi ana ve babalar, çocuklarını ve cemiyet uzuvları olan fertleri, hayırlı insan olarak yetiştirmeye çalışmalıdırlar. Fertlerin de cemiyetlerin de selâmeti bundadır.