“Bazınız, bâzınızın bey‘i üzerine bey‘ etmesin (beyine mânî olmasın) ve satılık mallar pazara indirilinceye kadar yolda karşılamayınız.”
İzahı
Bu hadîs-i şerîf, mal satıp almak âdâb ve ahlâkına dâirdir. Başkasının mal satmasına mâni4 olmak, ahlâka mugayir olduğu gibi, satılık mallar çarşı ve pazara getirilip satışa arz olunmadan satıcıların Önlerine çıkmak ahlâka muhâlifdir. Bâzı haris ve kanâatsız kimseler vardır ki, kendi malını satmak için herhangi bir adamın veya dükkân komşusunun satışına mâni4 olmaya çalışır ve alelekser muhtekirler, satılık mallar çarşı ve pazara getirilip satışa arz olun-madan o malları almaya kalkışırlar. Bilhassa birinci hale çarşılarda ahlâkı düşük esnaf arasında tesâdüf olunur.
Bir müşteri bir dükkândan mal alırken, diğeri eliyle veya gözüyle işâret ederek kendi malını satmak ve komşusunun satışına mâni* olmak ister. Ve bâzı şehir ve kasabalarda gayr-i meşrû kazanç peşinde olanlar, satılık mallar satışa arz olunmadan evvel, bir sûretle almak ve onu pahalı satmak gayesini güderler. Resûl-i Ekrem bunların ikisinden de men ediyorlar.
Nehyin mâhiyyeti ve hükmü, fukahâ arasında ihtilâflıdır. Bâzı fukahâya göre her iki hal haram ve memnû’dur. îmâm-ı Azam Hazretleri, satılık mallar çarşı ve pazara gelmeden satın almak, başkalarına zarar vermiyorsa, bunda bir mahzur olmadığı, aksi halde memnu4 olduğu içtihâdında bulunmuşlardır.
Mallar çarşı ve pazara gelmeden gayr-i meşrû4 kazanç mak-sadiyle ihtiyaçtan fazla mal almak bi’l-ittihak haramdır.