‘‘Kadınların (feyz ve) bereketçe en büyüğü, yükü (diğerlerinden) daha hafif olanıdır’
IZÂHI
Kadınlar tab‘an süse ve gösterişe düşkündürler. Buna rağmen bâzılan tutumlu ve kanaatkârdır. Husûsiyle kocalı kadınların ekserisi her türlü ihtimalleri düşünerek varlıklarının üstünde ve ma’ruf ve mûtat hâricinde sarfiyyatta bulunarak, kocalarına yük ve külfet olmaktan ve onlan imkânsız duruma düşürmekten çekinirler. Ve “iktisat eden fakr ve zarûrete düşmez” meâlinde olan hadîs-i şerif mûcebince, varlıklarında bereket ve yuvalarında saâdet hâsıl olur.
işte Resûl-i Ekrem Efendimiz, bu gibi kadınlan büyük ve hayırlı kadın olarak tavsif buyurarak, müslüman kadınlarım iktisâda teşvik etmişlerdir.
Görenek ve gösterişe düşkün kadınlar ise, baba veya kocalarının mâli kudretleri fevkında talep ve iz’açlarda bulunarak âilelerini muzâyakaya düşürürler. Bu âile yuvalarında vüs’at ve bereket ve istikbâllerinde emniyet olmaz. Bunlar büyük ve hayırlı vasfına lâyık değüdirler.