Peygamberimizin (s.a.v.) Kul Hakkı ile ilgili hadis-i şerifleri…
Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurur:
“Ben sadece bir beşerim. Sizler bana muhâkeme olmak üzere geliyorsunuz. Belki biriniz, delilini getirmekte diğerinden daha becerikli olabilir ve merâmını daha iyi anlatabilir. Ben de dinlediğime göre o kimsenin lehinde hüküm veririm. Kardeşinin hakkını alıp da birinin lehine hüküm verirsem, ona cehennemden bir pay ayırmış olurum.” (Buhârî, Şehâdât, 27; Müslim, Akdiye, 4)
Ebu Saîd (Radiyallahu Anh) ‘dan rivayet edilen hadiste; Rasulullah Sav. şöyle buyurdu:
Mü’minler ateşten kurtuldukları zaman, cennetle cehennem arasındaki bir köprüde tutuklanırlar da, dünyada aralarında geçen zulümlerden ötürü birbirlerinden hak alırlar. (Yani aralarında hesaplaşırlar) Ne zaman ki, (günahlarından ödeşerek) temizlenir ve arınırlarsa, cennete girmelerine izin verilir. Muhammed’in nefsi elinde olan Allah’a yemin ederim! Onlardan her biri, cennetteki yerinde, dünyadaki yerinden daha selamettedir. Buhari Edebu’l-Müfred 486
Aişe (Radiyallahu Anha)’dan rivayet edilen hadiste; Rasulullah Sav. şöyle buyurdu:
“Allah katında divanlar (amel defterleri) üç tanedir. Birinci divanı Allah yüklenip önem vermez. İkinci divandan Allah bir şeyi terk etmez (yani onda ne yazılı ise onu uygular). Üçüncü divan ise, Allah onu bağışlamaz. Allah’ın (içerisindekini) bağışlamayacağı divana gelince; Allah’a şirk koşmaktır. Allah azze ve celle şöyle buyurmaktadır:
“Kim Allah’a şirk koşarsa Allah ona cenneti haram kılmıştır.” Allah’ın (içerisindekine) önem vermediği divana gelince; kulun Rabbisiyle kendi arasında bir gün orucu terk etmesi veya namazı terk etmesi (gibi) nefsine zulmetmesidir. Allah Azze ve Celle dilerse onu bağışlar ve ondan vazgeçer. Allah’ın içerisinden bir şeyi terk etmeyeceği divana gelince; kulların birbirlerine zulmetmeleridir. Kaçınılmaz onda kısas vardır!” Ahmed bin Hanbel Müsned, Hâkim el-Müstedrek 4/576
Mazlumun bedduasından sakınınız. Çünkü onun duasıyla Allah arasında perde yoktur. Buharî, Müslim
Kul hakkı, müminin ayıbı, kusurudur. Ebu Nuaym
Arkadaşınızın bir şeyini ciddi olarak da, şaka olarak da almayın! Tirmizi
Mazlumun bedduasından sakınınız. Çünkü onun duasıyla Allah arasında perde yoktur. Buharî, Müslim
Kıyamette bir münadi “Ecri Allah’ın üzerinde olan ayrılsın, Cennete girsin” der. “Bunlar kim?” diye sorulunca, münadi, “İnsanları affedenlerdir” der. Birçok kişi hesaba çekilmeden Cennete girer. İ. Ebiddünya
Kibri, hıyaneti ve kul borcu olmayan mümin, Cennete girer. Nesai
Sizler, önceki kavimleri helâk eden iki işi üzerinize almış bulunmaktasınız! Tirmizî, Büyû, 9/1217
Bir kısım insanlar, Allah’ın mülkünden haksız bir surette mal elde etmeye girişirler. Hâlbuki bu, kıyamet günü onlara bir ateştir, başka bir şey değil. Buhârî, Humus, 7
Rasulullah (sav) Efendimiz Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) ‘tan rivayetle şöyle buyurdu:
“Kimin yanında kardeşinden haksız olarak alınmış bir şey varsa, bundan dolayı hak sahibiyle helalleşsin! Ahirette hiç bir dinar ve dirhem yoktur! Kardeşinin hakkı için kendi sevaplarından alınmadan önce dünyada iken onunla helalleşsin! Ahirette zalimin (haksız yere aldığı şeyi) hakkı karşılayacak sevabı bulunmazsa kardeşinin kötülükleri (günahları) alınır ve o zalimin üzerine atılır. Buhari 6447, Ahmed bin Hanbel Müsned 9621, 10578, Begavi 3978
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh)’tan rivayet edilen hadiste; Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Kıyamet gününde hakları mutlaka sahiplerine vereceksiniz. Hatta boynuzsuz koyun için boynuzlu koyundan kısas (hakkı) alınacaktır! Müslim 2582/60
Resulullah (sav) Hz. Muaz (ra)’ı Yemen’e gönderdi. (Giderken) ona dedi ki:
“Sen Ehl-i Kitap bir kavme gidiyorsun. Onları davet edeceğin ilk şey Allah’a ibadet olsun. Allah’ı tanıdılar mı, kendilerine Allah’ın zekatı farz kılmış olduğunu, zenginlerinden alınıp fakirlerine dağıtılacağını onlara haber ver.
Onlar buna da itaat ederlerse kendilerinden zekatı al. Zekat alırken halkın (nazarlarında) kıymetli olan mallarından sakın. Mazlumun bedduasını almaktan kork. Zira Allah’la bu beddua arasında perde mevcut değildir.” [Buhari, Zekat 1, 41, Sadaka 1, 63, Mezalim 9, Megazi 60, Tevhid 1; Müslim, İman 31, (19); Tirmizi, Zekat 6, (625); Ebu Davud, Zekat 4, (1584); Nesai, Zekat 46, (5, 55)]
Rasulullah Sav. Efendimiz şöyle buyurdular; Kim bir kul hakkı yemişse derhal o kardeşi ile helalleşsin. Çünkü (kıyamet günü) dirhem de geçmez dinar da. Böyle olunca o (hak yiyen) kişinin sevapları alınır o adama yüklenir. Eğer sevapları yoksa o hakkını yediği adamın günahları buna yüklenir. Buhari, Rikak, 48