“İnsanlara müdârâ ile (me’mûr olarak) gönderildim.”
İZAHI
Müdârâ, insanlara karşı güzel sözle hareket edip ma’rûf ile emr ve fenâ şeylerden men’ husûsunda da bu tarîki iltizâm ile şiddet ve kabalık göstermemek demektir. Bu halde hadîs-i şerif meali, “Ben halk ile münâsebetlerimde ve ma’rûf ile emr, memnû olan şeylerden tahzirde şiddete mürâcaât etmiyerek, yumuşak ve tatlı sözlerle harekete me’mûr olarak gönderildim” demek olur.
Müdâratta cid-diyyet ve samîmiyyet gösterilip derûnunu gizliyerek başka türlü görünmek olmayacaktır. Böyle olursa yâni içini gizleyerek başka türlü göriinülürse, müdâhene olur. Müdârâ ile müdâhene arasındaki fark budur. Müdâhene memnû, müdârâ meşrû’dur.
Hâfız Şfrizt Divânında, iki cihanın rahatı iki harfin tefsirinde-dır. Dostlara lütufkârlık, düşmanlara müdûıâdır, demekle müdârâ-nın, beşer münâsebetlerindeki ehemmiyetine ıgâret etmiştir.