“Ümmetime meşakkat verecek olmasa idim, onlar her abdest almada, misvâklenmelerini (diş temizliğim^ emrederdim.”
IZÂHl
îslâmiyyet’in, nezâfete, temizliğe verdiği ehemmiyet mâlûmdur. Esâsen, nezâfeti îmandan sayan bir dinde, pislik düşünülemez.
İnsan uzuvları arasında en çok temizlenmeye muhtaç olan uzuv ağızdır. Her gün oraya türlü türlü şeyler girer ve geçer. Yalnız gi-rip geçmekle kalmaz, ağıza alman şeylerden diş aralarında kırıntılar kalır, vücuddaki müdâfaa hassasına rağmen bu kalıntılar, dişler arasında sıhhat aleyhine zararlı bir hal alabiür. Bunun içindir ki, Peygamber Efendimiz, yemeklerden sonra ve abdest alırken mis-vakle dişlerini temizlerler, ümmetine de misvaklenmeyi tavsiye buyururlardı. Misvâk kullanmanın, fevkalâde te’min edeceği fâidelere mebnî, ümmetime meşakkat verecek olmasa idim, onlara her abdest almada misvâklenmelerini emrederdim (farz kılardım) buyurmuşlardır.
Misvâkte, diş etlerini besleyen,’ aynı samanda muzadd-ı taaffün bir madde olduğu söylenmektedir. Bu hassalanna binâen, misvâk kullanmak her halde müraccahdır. Bugün ekseriyyetle fırça kullanılmaktadır. Fırça, ağzı ve dişleri temizlemek bakımından fâideli olmakla berâber, başka hassası olmadığından diş macunlarına ihtiyaç görülmektedir.
Sayın okuyanlar! Yemeklerden sonra ıslak bezle veya suya batırdıkları parmaklan ile dudaklarını ıslatan bâzı aydınların, temizlik anlayışiyle, Müslümanlığın temizlik husûsundaki emir ve tâlimlerini mukayese ediniz.
Misvâk, “şecerü’l-erak” denilen ağacın dallarından imâl olunur. Misvâkm hacmi, boyu, nasıl muhâfaza edileceği ve nasıl kullanılacağı hakkında, fıkıh ve hadîs kitaplarında tafsilât vardır.