“Mü’min, ahlâk güzelliği ile geceleri nafile ibâdet eden ve gündüzleri nâfile oruç tutan kimselerin derecelerine erişir.”
İZÂHI
Ahlâkın lüzum ve f&ıdesi hakkında pek çok hadîs-i şerifler şeref-vâri t olmuştur. Bu hadîs-i şerif onlardan biridir. Çünkü, her türlü hukuk nizâmı ve hak ve vazifeler iyi ahlâkla cereyan eder.
Bu faziletten, bu kıymetten mahrum olan topluluklarda, hiçbir şeye İtimat yoktur. Bir cemiyeti teşkil eden fertler, ekseriyyetle ahlâk an mahrum iseler, insan haysiyyet ve hakkına hürmet etmezlerse, aralarında nifak, şikak, cürüm ve cinâyet, tecâvüz ve hıyânet, yalan, iftira ve bühtan, kin ve haset gibi mesâvî-i ahlâk taammüm ederse, o cemiyyette huzur ve emniyet tasavvur edilemez. Ve böyle bir cemiyet bekâ saâdetine nâil olamaz. Münkariz ve zelil olan kavimler, hep kötü ahlâk yüzünden münkanz ve muzmahil olmuşlardır.
Bunlardan ibret almak ve ibret almak için de idrâk sâhibi olmak lâzımdır