MEALi
“Sizden biriniz müslüman kardeşinin evine veya odasına girerse, oradan çıkıncaya kadar ev ve oda sâhibi, onun üzerine emirdir (hâkimdir).”
iZAHI
Bu hadıs-i şerif, misâfirlik ve ziyâret âdâbma mütealliktir. Müsâferet veya ziyâret gibi bir maksatla diğerinin ev veya odasına girecek kimsenin, girmezden evvel ve girdikten sonra riâyet edeceği bâza hususlar vardır.
Evvelâ, girmek için, “Ey mü’minler! Kendi ev ve odalarınızdan başka evlere ve odalara, sâhiplerinden izin alıp selâm vermeden girmeyiniz. Bu sizin için hayırlıdır; iyi düşünürseniz hikmetini anlarsınız.” meâlinde olan âyet-i kerîmede emir buyurulduğu üzere, izin alıp selâm vermek lâzım olduğu gibi girdikten sonra ev ve oda sahibi ikâmetgâhının hâkimi olduğu düşünülerek, riyâset, salâhiy-yet ve haklarına hürmet etmek lâzımdır.
Ev sâhibi emîre teşbih olunmuştur. Nasıl ki, bir hükümdâri ve emir sahibinin emir ve hükmü altında bulunan yere girmek için izin almak mecbûriyyeti ve girdikten sonra orada cârî usûl ve kânunlara riâyet mecbûriyyeti varsa, herhangi bir şahsm evine girmek için izin almak ve girdikten sonra ev sâhibinin riyâset hakkma hürmet etmek ve çıkarken her iki halde inüsâade istihsâl etmek lâzımdır. Nitekim, bugün medenî milletlerde hal bu merkezdedir. Ev sâhibinin müsâadesiyle girilir ve müsâadesiyle aynlmır. işte Resûl-i Ekrem Efendimiz, ondört asır evvel ümmetine bunlan tâlim buyuruyorlar.