İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem saçlarına saç ekleten ve ekleyen, döğme yapan ve yaptıran kadınlara lânet etmiştir.
Buhârî, Tefsiru sûre (59) 4, Libâs 83, 85, 87; Müslim, Libâs 115, 117, 119. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 5; Tirmizî, Libâs 25, Edeb 33; Nesâî, Zînet 22-24; İbni Mâce, Nikâh 52
Ebû Hureyre radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu söyledi:
“Saçı başı dağınık, eli yüzü tozlu, kapılardan koğulmuş öyleleri vardır ki, bu şöyle olacak diye yemin etseler, Allah onların dediğini yapar.”
Müslim, Birr 138, Cennet 48
Talha İbni Ubeydullah radıyallahu anh şöyle dedi:
Uzaktan sesini duyup ne dediğini anlayamadığımız saçı başı dağınık Necidli bir adam Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna geldi. Resulullah’a yaklaştı. Bir de baktık ki, İslâm’ın ne olduğunu soruyor. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Bir gün bir gecede beş vakit namaz kılmaktır” buyurdu. Adam:
– Kılmam gereken başka namaz var mı? dedi.
– “Hayır yok! Nâfile olarak kılarsan o başka” buyurdu. Resûlullah sallahu aleyhi ve sellem sözüne devam ederek:
– “Bir de ramazan ayı orucunu tutmaktır” buyurdu. Adam yine:
– Tutmam gereken başka oruç var mı? dedi. Resûl-i Ekrem Efendimiz:
– “Hayır yok. Nâfile olarak tutarsan o başka!” buyurdu.
Râvî Talha radıyallahu anh diyor ki, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem adama zekât vermeyi söyledi. Adam:
– Vermem gereken başka sadaka var mı? dedi.
– “Hayır yok. Nâfile olarak verirsen o başka” buyurdu.
Bu defa Adam:
– Bu söylediklerinden ne fazla ne eksik yaparım” diyerek Resûlullah’ın huzurundan ayrıldı.
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Eğer sözüne sahip çıkarsa, kurtuldu gitti” buyurdu.
Buhârî, Îmân 34, Savm 1, Şehâdât 26, Hiyel 3; Müslim, Îmân 8, 9. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 1; Tirmizî, Mevâkît 4; Sıyâm 1; Nesâî, Sıyâm 1, Îmân 23
İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün saçının bır kısmı tıraş edilmiş bir kısmı bırakılmış bir çocuk gördü, aile fertlerini böyle yapmaktan menedip şöyle buyurdu:
– “Ya hep tıraş edin ya hep bırakın!”
Ebû Dâvûd, Tereccül 14
Ebû Mûsâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Saçı-sakalı ağarmış müslümana, aşırı gitmeyip ahkâmıyla amel etmekten kaçınmayan Kur’an hâfızına ve âdil hükümdara saygı göstermek, Allah Teâlâ’ya duyulan saygı ve ta’zimden ileri gelir.”
Ebû Dâvûd, Edeb 20
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yahudi ve hıristiyanlar saçlarını hiç boyamazlar. Siz onlar gibi yapmayın.”
Buhârî, Enbiyâ 50, Libâs 67. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 18; Nesâî, Zînet 14; İbni Mâce, Libâs 32
Amr İbni Şuayb’ın, babası vasıtasıyla dedesinden rivayet ettiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Beyaz saçları yolmayın. Zira o beyaz saç, kıyamet günü müslümanın nûrudur.”
Ebû Dâvûd, Tereccül 17; Tirmizî, Edeb 56; Nesâî, Zînet 13. Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 25
Câbir radıyallahu anh şöyle dedi:
Mekke’nin fethedildiği gün Ebû Bekir es-Sıddîk’in babası Ebû Kuhâfe’yi, saçı sakalı bembeyaz olmuş bir halde Hz. Peygamber’in huzuruna getirdiler. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
– “Bunları boyamak suretiyle değiştirin fakat siyaha boyamayın!”
Müslim, Libâs 79. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 18; Nesâî, Zînet 15; İbni Mâce, Libâs 33
Ali radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kadının saçlarını tıraş etmesini, (saçlarını kökünden kestirmesini) yasakladı.
Nesâî, Zînet 4. Ayrıca bk. Tirmizî, Hac 75
Humeyd İbni Abdurrahman’dan nakledilmiştir ki, Muâviye radıyallahu anh hac yaptığı sene Medine’de bir zâbıta memurunun elinde bulunan bir tutam alın saçını alıp Medine Mescidi Minberinden halka şöyle hitabetmiştir:
– Ey Medineliler! Âlimleriniz nerede? (Niçin bunları önlemezler?) Ben Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in bu tür saçlardan halkı menederek şöyle buyurduğunu duymuşumdur:
– “İsrailoğulları, kadınları bu tür şeyleri kullanmaya başladıkları zaman helâk olmuşlardır!”
Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Libâs 122-124. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tereccül 5; Tirmizî, Edeb 32; Nesâî, Zînet 66
Esmâ radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre bir hanım Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:
– Ey Allah’ın Resûlü! Yakalandığı bir hastalık sebebiyle kızımın saçları döküldü. Ben onu evlendirmiştim de. Ona iğreti saç taktırayım mı? diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
– “İğreti saç takana da taktırana da Allah lânet etmiştir” buyurdu.
Âişe radıyallahu anhâ’dan da benzeri bir rivayet nakledilmiştir.
Buhârî, Libâs 85; Müslim, Libâs 115. Ayrıca bk. İbni Mâce, Nikâh 52
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Vaktiyle kendini beğenmiş bir adam güzel elbisesini giymiş, saçını taramış, çalım satarak yürüyordu. Allah Teâlâ onu yerin dibine geçiriverdi. O şahıs kıyamete kadar debelenerek yerin dibini boylamaya devam edecektir.”
Buhârî, Enbiyâ 54, Libâs 5; Müslim, Libâs 49, 50. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyâmet 47; Nesâî, Zînet 101
Selmân radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse cuma günü boy abdesti alarak elinden geldiğince temizlenir, saçını sakalını yağlayıp tarar veya evindeki güzel kokudan süründükten sonra câmiye gider, fakat orada yan yana oturan iki kimsenin arasını açmaz, sonra Allah Teâlâ’nın kendisine takdir ettiği kadar namaz kılar, daha sonra sesini çıkarmadan imamı dinlerse, o cumadan öteki cumaya kadar olan günahları bağışlanır.”
Buhârî, Cum`a 6, 19.
Ümmü Seleme radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kimin kesecek kurbanı varsa, zilhicce ayı (nın hilâli) girince kurbanını kesinceye kadar saçından ve tırnaklarından hiç bir şey kesmesin.”
Müslim, Edâhî 42. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Dahâyâ 3