MEÂLİ
“Hamirden (yâni sarhoş eden bütün maddelerden) sakınınız, çünkü o, her şerrin anahtarıdır.”
İZAHI
Hamir, aklın normal faaliyetini bozan her hangi bir madde demektir.
Rakıya, şaraba, kısaca serhoş eden her maddeye şâmildir. Tahrîmin sebep ve illeti sekirdir. Cenâb-ı Hak İslâm’ın bidayetlerinde, “Serhoş iken namaza yaklaşmayınız” meâlinde olan âyeti celile ile, serhoş iken namaz kılmayı men etmiş ve sonra da kati sûrette müskirat istimalini haram kılmıştır. Müskirat beşeriyyet için bir âfettir.
Refah ve zevk meyli arttıkça, miitezâyit bir halde taammüm etmiş, bir çok nevileri fmâl edilmiştir. Amerika, İsveç gibi bâzı kavimler memleketlerinde müskirâtı men‘e çalışmış fakat muvaffak olamamışlardır Suûdî Arabistan, Hindistan, Pakistan ve Birleşik Amerika’nın bâzı eyâletlerinde bu zehrin isti’mâli men edilmiş ve bu sâyede cürüm ve cinâyetler, aile sefâletleri, trafik kazâlan ve cinnet azaltılmıştır.
Dünyâda vukua gelen cürüm ve cinayetlerin, trafik kazâlannın yüzde kırkı, serhoş-lukla alâkalıdır. Arapça gazetelerde okuduğuma göre, Hindistan’da her sene milyonlarca ahâlînin iştirâkiyle “tahrîm-i hamir = içki yasağı” bayramı adiyle şenlikler yapılarak o gün tes’îd olunurmuş. Şüphesiz, müskirâtı men eden kavim ve ümmetler için bu büyük bir muvaffakıyyettir. Memleketimizde “Yeşilay” adiyle, teşkil olunan bir cemiyyet vardır ki, konferans ve neşriyyatla halkı bu âfetten korumaya çalışmaktadır. Şâyân-ı şükrandır ki, Üniversite talebe ve mevzunlan arasında müskirat kullananlar yıllar geçdikçe azalmaktadır.
Nebiyy-i Ekrem, Allâh’ın haram kıldığı bu habâsetten te’kit suretiyle ümmetinin kaçınmasını emir ile vecîz ve beiîğ bir tarzda bunun zararlannı haber veriyor. Filhakika bu hadisde beyan buyu-rulduğu üzere, alkollü içkiler her şerrin anahtarıdır. İnsanın medâr-ı imtiyazı olan aklı ihlâl ve teşviş eder. Türlü türlü hastalıklara, cürüm ve dnâyetlere sebeb olur. Serhoş kazancını, vannı mahallinin gayriye sarf ile evlât ve iyâlini muzâyakaya düşürür. Aile sevgi ve saâde-tini bozar, bunlarla da kalmaz nihâyet timar-hâneiik olur.
Alkollü içkiler, o kadar zararlı ve tahripkârdır ki, her hangi bir hastalık dolayısiyle hekime mürâcaat ettiğinizde, sizden her şeyden evvel alkol alıp almadığınızı sorar. Çünkü alkol her derdin menbaıdır. Hekim, sinir, kalb, ciğer, mîde ve barsak hastalıkları gibi hastalıklarda, sizi bu iptilâdan kat’î sûrette men eder.
imdi müslüman kardeşlerimizin, evvelâ Allâh ve Eesûlü’nün emir ve inzarlannı, sonra vedîa-i ilâhiyye olan nefsini, aklını, sıhhat ve şerefini, evlât ve lyâlinin hâl ve istikbâlini düşünerek, bu âfetten kaçınmaları ve Çocuklarına bira ve likör gibi hafif içkiler de dahil olmak üzere, bir damla dahi tattırmamaları ve içkiye alışan çocuklarla ihtilât ettirmemeleri başta gelen vazîfelerindendir.
Alkollü maddeler öyle bir zehirdir ki, azı, çoğu davet eder İmanların yüzde doksanı, irâdelerine hâkim olamadıklarından ve küçükler iyi ve kötüyü fark ve temyiz edecek çağda bulunmadıklarından, az derken gitgide çoğaltır ve sonra kurtulmak zor olur. îg işten geçtikten sonra, nedâmet ve pişmanlık fâide vermez.