“Bir kimse, müslim kardeşine, yerine getirmek niyyetiyle bir vaidde bulunur da sonra bir özür yüzünden yerine getiremezse, üzerine günah yoktur (günah işlemiş olmaz)
İZÂHI
İnsan bir vaidde bulununca, vaktinde va’dini yerine getirmelidir. Meselâ: Birine ödünç para vermeyi va‘deden zamânmda vermelidir, vermezse âsim olur, çünkü, mü’miri kardeşini aldatmıştır. Vaidde bulunan, yerine getirmek niyyetiyle va’deder de sonra bir mânî ve özür sebebiyle va’dini yerine getiremezse, günahkâr olmaz. Çünkü, bu gibi mes’elelerde hüküm, niyyete göredir.
Vaidde hulf, insan kerem ve şerefine yakışmaz. Kerim va‘d edince va’dini yerine getirir. İnsan va‘dederken, yapıp yapmıyacağım düşünmeli, yapım ya-cağı vaidde bulunmamalıdır. Hadls-i şerifin ihtivâ eylediği kayıtlardan da anlaşılacağı üzere, bir kimse yapmayacağı bir vaidde bulunur veya yerine getirmek maksadıyle va’deder de, hiçbir özür ve mânî yok İken vazgeçerse, günah işlemiş olur.