“Ey nâsın Rabb’ısı Allah, şiddeti gideren Zât-i Ecell-i A’lâ, şifa ver, şifa veren ancak Sen’sin, hiçbir maraz (marazdan eser) bırakmayacak bir şifa ile şifa ver.”
ÎZÂHI
Şifa, marazı izâle etmek, gidermek demektir. Şifayı halk eden Allâh-ü zül-Celâl’dir, maddî devâya tevessül ile birlikte Cenâb-ı Hak’dan şifa niyâzmda bulunmalıdır.
Emâli sâhibi kasidesinde nazmı ile ve Hızır Bey merhum Nuniyye kasidesinde manzûmesiyle duânın teşirini beyanla, inkâr edenleri reddetmişlerdir. Müteaddit hadîs-i şerifler duânm te’sîri olduğuna apaçık delâlet etmektedir. Tam îman ve hulûsla hastalık ve şiddet zamanlarında, Allâh-u Azîmü’ş-Şân’m lütuf ve ihsânına ilticâ edenler, duânm te’sîrini bilirler.
Cenâb-ı Hak, hasta Llüslüman kardeşlerimize şifâlar ihsan buyursun.