Câbir b. Abdullah’ın işittiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kapların üzerini örtün, su tulumlarının da ağzını iyice bağlayın…” (Müslim, Eşribe, 99)
Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kimse durgun suya küçük abdest bozmasın…” (Müslim, Tahâret, 95)
Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Biriniz su içeceği zaman kabın içine solumasın. Tekrar su içmek istediği takdirde kabı ağzından uzaklaştırıp (soluk alsın) ardından içmeye devam etsin.” (İbn Mâce, Eşribe, 23)
Saîd (b. Müseyyeb) tarafından rivayet edildiğine göre:
Sa’d (b. Ubâde) Hz. Peygamber’e (s.a.v.) gelerek “Hangi sadaka(nın verilmesi) daha çok hoşunuza gider?” diye sordu. Hz. Peygamber, “Su.” cevabını verdi. (Ebû Dâvûd, Zekât, 41)
– Sa’d b. Ubâde’nin annesi vefat etmişti ve Rasûlullah (S.A.V)’a gelerek: “Ey Allah’ın Rasûlü! Annem öldü onun adına sadaka verebilir miyim?” diye sordu. Rasûlullah (S.A.V) da: “Evet” buyurdu. Sa’d: “Hangi sadaka daha hayırlı ve değerlidir?” diye sorunca, Rasûlullah (S.A.V): “İnsan ve hayvanların su ihtiyaçlarına cevap vermektir” buyurdu. (Nesai, İbn Mace) Bunun üzerine Sa’d, Medine’de bir çeşme yaptırmış, o çeşme uzun süre insanlara hizmet etmiştir. (İbn Hanbel, Müsned)
– “Her kim ki, elbise ihtiyacı olan bir Müslümana elbise giydirse, Allah da ona cennetin yeşil elbiselerinden giydirir. Hangi Müslüman aç bir Müslümanı doyurursa, Allah da onu cennet meyvelerinden doyurur. Hangi Müslüman susamış bir Müslümana su verirse, Allah da ona içerisinde güzel kokuları olan cennet içeceği içirir.” (Ebû Dâvûd, Tirmizi)
– Mümin kişiye öldükten sonra da sevap kazandırmaya devam edecek işlerin sayıldığı bir rivayette, “Kanal açarak su getirmesi” de zikredilmektedir. (İbn Mâce)
– “Üç şey vardır ki bunlar asla yasaklanamaz: Su, ot ve ateş” (İbni Mâce)
– Bir hadiste; Medine’de suyu içilebilir ve tatlı olan kuyu, Rûme kuyusuydu. Hz. Peygamber, bu kuyunun sahibine giderek “Bu kuyuyu cennette bir pınar mukabili bana sat” talebinde bulunmuştur. Adam, bu suyu satarak geçimini sağladığını ifade etmiştir. Bunun üzerine Hz. Peygamber, imkânı olanları teşvik etmiştir. “Kim Rume kuyusunu (halka bağışlamak üzere) satın alırsa ona cennette misli verilecektir.” Başka bir anlatımla “Kim Rume kuyusunu satın alırsa Allah ona mağfiret buyursun” demiştir. Hz. Osman doğruca adamın yanına giderek pazarlık yapmış ve kuyuyu satın almıştır. Sonra Hz. Peygamber’in yanına gelerek, kuyu sahibine vaat edilen ücretin ona da vaad edilip edilmediğini sormuş. “Evet” cevabı üzerine “Ben onu satın aldım ve müslümanlara bağışladım” demiştir.
– Suyun ferahlatıcı ve teskin edici özelliği, Hz. Peygamber’in hadisinde bir tedavi yöntemi olarak bizlere sunulmuştur.“Muhakkak ki öfke şeytandan yaratıldı. Şeytan da ateşten yaratıldı. Muhakkak ateş su ile söndürülür. Biriniz öfkelendiğinde abdest alsın.” (Ahmed İbn Hanbel)
– Allah Rasûlü buyurdu: “Bir adam yolda yürürken susadı, bir kuyu buldu, içine inip su içti. Yukarıya çıktığı zaman dilini çıkarıp susuzluktan toprak yalamakta olan bir köpek gördü. Adam: Zavallı hayvan tıpkı benim gibi susamış dedi ve derhal kuyuya indi ayağındaki pabucunu çıkartıp içine su doldurdu, ağzına alıp yukarıya çıkardı ve köpeğe içirdi. Allah onun bu hareketinden memnun kalıp bağışladı.” Ashab, bunun üzerine “Ey Allah’ın Rasûlü! Bizim için hayvanlara yaptığımız iyilikler hakkında ecir var mıdır?” diye sorunca: “Her ciğer taşıyan canlı için (yapılan iyilikte) sevap vardır” buyurmuştur. (Buhâri, Müslim, Ebü Dâvud)