“Sana şüphe veren şey’i şüphelendirmeyen terk et, yâni, şüphe vereni bırakıp, şüphe etmediğin ile amel et.”
İZAHI
Şüpheli şey, kalbin mutmain olmadığı şeydir ki, bununla amelde ihtiyat yoktur. Kalbin mutmain olduğu şey vicdlna huzur getirir. Bu cihetle şüpheli olan hus&su terk ile şüpheli olmayanı ihtiyar îcâb eder.
Meselâ, bâr kimse çocuklarından birine mû’tat hilâfında bir mal bağışlamak istese de, böyle bir bağışlama evlât arasında, lâzım olan müsAvâta aykın olduğundan cevâsında şüphe ederse, bağışlamayı terk İte adâlet ve müsâvat husûsunu ihtiyâr eder ki, vicdan bunun oev&jt ve hıilinde aslâ şüphe etmez.