“Bir yerde tâun (vebâ) hastalığı olduğunu işitirseniz o yere girmeyiniz ve bulunduğunuz yerde tâun zuhur ederse, hastalıktan kaçmak kastiyle oradan çıkmayınız.”
ÎZÂHI
Diğer bir hadîs-i şerifi izah ederken, bulaşıcı hastalıklardan korunmak lüzumunu yazmıştır. Tâun o kabil müstevli ve mühlik hastalıklardandır. Resûl-i Ekrem (S.A.S.); bir yerde tâun hastalığı olduğunu işitirseniz oraya girmeyiniz ve bulunduğunuz yerde tâun zuhur ederse oradan çıkmayınız, buyurmuşlardır.
Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Kerîm’de kullarına, “Nefislerinizi tehlikeye atmayınız” buyurmuştur. Tâun olan yere girmek nefsi tehlikeye atmak olduğundan haram ve memnû’dur. Hadis şârihleri, tâun olan yerden çıkmamak hakkında muhtelif beyanda bulunmuşlardır. Allâh-u Alem, tâun olan yerden çıkıp başka yere gitmenin memnû‘ olması, gittiği yerdeki insanlara hastalığı bulaştırmak ihtimâline mebnidir. Bugün tabâbet ilminin tavsiyesi de bu merkezdedir. Kolera da aynı hükümdedir.