Peygamberimizin (s.a.v.) Yetim ile ilgili hadis-i şerifleri…
- Hazret-i Nebî -sallâllâhu aleyhi ve sellem- birgün:“−Yedi helâk edici şeyden kaçının!” buyurdu.
Sahâbîler:
“−Ey Allâh’ın Rasûlü! Bunlar nelerdir?” diye sordular.
Fahr-i Kâinât Efendimiz:
“−Allâh’a ortak koşmak, sihir (büyü) yapmak, Allâh’ın (dokunulmasını) haram kıldığı bir canı haksız yere öldürmek, fâiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak, nâmuslu ve mâsum kadınlara zinâ isnâd etmektir.” buyurdu. (Buhârî, Vasâyâ, 23; Müslim, Îman, 145)
- “Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan fakiri doyur, yetimin başını okşa!” (İbn-i Hanbel, II, 263, 387)
- “Ey Ebû Zer seni zayıf görüyorum. Doğrusu ben kendim için istediğimi senin için de istemekteyim. Sakın iki kişiye dahi emir olma ve yetim malının velayetini de üzerine alma!” (Nesâî, Vasâyâ, 10)
- “Allâh’ım! İki zayıf kimsenin; yetimle kadının hakkını yemekten herkesi şiddetle sakındırıyorum.” (İbn-i Mâce, Edeb, 6)
- Enes (r.a.) şöyle anlatır: Vefâtı esnâsında Resûlullah’ın yanındaydık. Bize üç defâ:“Namaz husûsunda Allah’tan korkun!” dedi. Sonra da şöyle buyurdu:“Emriniz altındaki insanlar hakkında Allah’tan korkun, iki zayıf hakkında Allah’tan korkun: Dul kadın ve yetim çocuk. Namaz husûsunda Allah’tan korkun!”
- Sonra, “namaz, namaz” diye tekrar etmeye başladı. (Mübârek lisanları söylemez olunca bile) rûh-i mübârekleri çıkıncaya kadar bunu içten içe tekrar edip durdular. (Beyhakî, Şuab, VII, 477)
- “Bize Nebî’nin zekât memuru geldi. Zekâtı zenginlerimizden alıp fakirlerimize verdi. Ben yetim bir çocuktum. Bana da bir deve verdi.” (Tirmizî, Zekât, 21)
- “Bugün Allah için bir yetim başı okşadınız mı? Bir hasta ziyaretine gittiniz mi? Bir cenâze teşyîinde bulundunuz mu?” diye sorardı.” (Müslim, Fedâilu’s-Sahâbe, 12)
- “Büluğ çağına ulaştıktan sonra yetimlik kalkar…” (Ebû Dâvûd, Vesâyâ, 9)
- “Bir kimse sırf Allah rızâsı için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap yazılır…” (Ahmed, V, 250)
- “Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan fakiri doyur, yetimin başını okşa!” tavsiyesinde bulundu. (Ahmed, II, 263, 387)
- “Ben her mü’mine kendi nefsinden daha ileriyim, daha yakınım. Bir kimse ölürken mal bırakırsa o mal kendi yakınlarına âittir. Fakat borç veya yetimler bırakırsa, o borç bana âittir; yetimlere bakmak da benim vazîfemdir.” (Müslim, Cuma, 43; İbn-i Mâce, Mukaddime, 7)
- “Kim üç yetimi yetiştirir, nafakasını temin ederse, sanki ömrü boyu geceleri namaz kılmış, gündüzleri oruç tutmuş ve sabahtan akşama yalın kılıç Allah yolunda cihad etmiş gibi sevap alır. Keza, ben ve o, şu iki parmak gibi cennette kardeş oluruz” buyurmuş ve ardından şehadet parmağı ile orta parmağını birbirine yapıştırmıştır. (İbn-i Mâce, Edeb, 6)
- Avf b. Mâlik el-Eşcaî’nin naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Ben ve (karşılaştığı sıkıntılar ve bakımsızlık yüzünden) yanakları kararmış kadın kıyamet gününde şu ikisi (işaret parmağı ve orta parmak) gibi (yakın) olacağız. O kadın ki kocasının ölümü sebebiyle dul kalır da asil ve güzel olduğu hâlde çocukları yetişinceye ya da ölünceye kadar kendisini yetim çocuklarının bakımına hasreder (ve evlenmez).” Bunu söylerken (Hz. Peygamber’in yaptığı gibi) râvi Yezîd de orta parmağı ile işaret parmağını birleştirerek işaret etti.(Ebû Dâvûd, Edeb, 120, 121)
- Allah Resûlü Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu:”Sofralarında yetim bulunduran kimselerin sofrasına şeytan asla yaklaşamaz.” [Ebû Mûsa (R.A) Taberânî (R.A)]
- “Bir kimse, müslümanların arasında bulunan bir yetimi alarak yedirip içirmek üzere evine götürürse, affedilmeyecek bir suç işlemediği takdirde, Allah Teâlâ onu mutlaka cennete koyar.” (Tirmizî, Birr, 14/1917)
- “Kim mes’ûliyeti altındaki kız veya erkek yetim çocuğuna iyi davranırsa; o ve ben cennette (şöylece) beraber bulunacağız.” buyurarak iki parmağını yanyana getirmişlerdi. (Buhârî, Edeb, 24)
- Hz. Sehl İbni Sad (R.A)’dan rivayete göre Rasulullah (S.A.V): “Ben ve yetimi kollayıp gözetleyen kimse cennette şöyle beraberce bulunacağız”, buyurdu ve işaret parmağıyla orta parmağını biraz açarak işaret etti. (Buhari, talak 25)
- Hz. Ebu Hüreyre (R.A)’dan bildirildiğine göre Rasulullah (S.A.V) şöyle buyurmuşlardır: “Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi gözetip kollayan kimseyle ben cennette şöyle yanyana bulunacağız.” Hadisi bize aktaran Malik bin Enes peygamber (S.A.V)’in yaptığı gibi işaret parmağıyla orta parmağını gösterdi. (Müslim, Zühd 42)
- Hz. Ebu Şüreyh Huveylid ibni Amr el Huzai (R.A)’den bildirildiğine göre peygamber (S.A.V) şöyle buyurdu: “Ey Allahım iki zayıfın, kadın ve yetimin haklarının yenmesinden insanları şiddetle sakındırıyorum.” (Nesai, Sünen İşretün nisa 64)
- “Müslümanlar içinde en hayırlı ev; içinde yetime iyi davranılan evdir. Müslümanlar içinde en kötü ev de yetime kötü davranılan evdir.” (İbn-i Mâce, Edeb, 6)