Allâh’ım, fakr ve yoksulluk ve zilletten Sana sığınırım, ve zulmetmekten ve zulüm olunmaktan dahî Sana sığınırım.”
İZAHI
Başkalarına muhtaç olacak kadary fakr ve yoksulluk, hayâtta elim bir mahrûmiyyettir. İnsan kendini ve evlâd ve ıyâlini infak ve iaşeden acze ve halk nazarında hakîr ve zelîl bir mevkie düşer ve fakr ve zilletin üzerinde bıraktığı şaşkınlık ile nefs-i emmârenin ve şeytanın kandırmasına, ayartmasına kapılabilir.
Fakr ve zilletin birlikte sevkedilmiş olması, fakr ve zaruretin ale’l-ekser halk nazarında zillet ve hakarete mâruz bırakmasından-dır. Hiçbir varlık ve i’tibâra güvenilemez; bir anda varlık yokluğa, i’tibar ve şeref zillete münkalib olabilir. Binâenaleyh, insan dâimâ fakr ve mezelletten Allah’a sığmmalıdır.
Hadîsin son fıkrası, zulmetmekten, zulme uğramaktan istiâzeye dâirdir. Zulüm öyle bir âfettir ki, hüküm sürdüğü diyarları, harâ-bezâre ve uğradığı yuvalan Cehennem’e çevirir.
Ayrıca yoksullukla ilgili değil,sitenin reklamları bu ne be fırsatçı faizci reyonu gibi
O söz peygamberin olamaz.